Humanis, Altın Havan Ödülü’ne Layık Görüldü

İnsan odaklı sağlık felsefesini benimseyen Humanis, 13. Altın Havan Ödülleri’nde nadir hastalıklardan biri olan serebrotendinöz ksantomatozisin tedavisine yönelik sunduğu ürünü ile ‘Ürün Ödülü’ne lâyık görüldü.

Türk ilaç sektörünün en hızlı büyüyen şirketlerinden biri olan Humanis, güvenilir ve etkin sağlık çözümleri üretmeye devam ediyor. 2010 yılında 200 milyon dolarlık yatırım ile sektöre güçlü bir giriş yapan Humanis, başta kardiyoloji, dermatoloji, gastroenteroloji olmak üzere birçok önemli tedavi alanına yönelik geniş bir ürün portföyüne sahip. Türkiye’de Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından teşvik edilen en büyük 5 ilaç Ar-Ge merkezinden birine sahip olan şirket, yaklaşık 100 kişiden oluşan güçlü Ar-Ge ekibi ile birlikte sektörde güvenilir ve yenilikçi sağlık çözümleri üretmek için çalışıyor. Şimdiye kadar 100’den fazla molekülde eşdeğer ürün geliştiren Humanis, 2030 yılına kadar ürün portföyünü geliştirerek merkezi sistemi, diyabet ve onkoloji alanlarına girmeyi hedefliyor. Yakın zamanda serebrotendinöz ksantomatozis hastalığının tedavisine yönelik ürünü ile nadir hastalıklar alanına da adım atan Humanis, bu alandaki yatırımlarını ve Ar-Ge çalışmalarını hızlandırdı.

Yenilikçi vizyonu ve güçlü teknolojik alt yapısı ile Avrupa Birliği standartlarında üretim yapan Humanis, serebrotendinöz ksantomatozis hastalığının tedavisine yönelik sunduğu ilaç ile 13. Altın Havan Ödülleri’nde önemli bir ödüle layık görüldü. Humanis, Türk ilaç ve eczacılık sektöründeki çalışmaların ödüllendirildiği organizasyonda, nadir hastalıklara yönelik ürettiği ilk ilacı ile ‘Ürün Ödülü’nü kazandı.

Yunus Sancak: “Ürün Ödülü Aldığımız için Gururluyuz”

Yüzde 100 yerli sermayeli bir ilaç firması olarak, sektörün önemli bir ihtiyacını karşıladıkları için mutlu olduklarını belirten Humanis CEO’su Yunus Sancak, ödülle ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:

“Deneyimini ve yatırımını sağlıklı ve iyi yaşamı desteklemek için kullanan bir ilaç firmasıyız. Bu çabamızın Altın Havan Ödülleri’nde ‘Ürün Ödülü’ ile takdir edilmesi bizim için gurur verici. Kanada ve Rusya’dan GMP (İyi Üretim Uygulamaları) sertifikalarına, 2015 yılından itibaren ise Avrupa Birliği ülkelerinde geçerli olan EU GMP sertifikasına sahip bir firma olarak, QbD, EMA ve ICH regülasyonlarına uyumlu şekilde ürün geliştirdiğimiz Ar-Ge merkezimizde, diğer alanlarda olduğu gibi nadir hastalıklar gibi zorlu ve özel alanlara yönelik ihtiyaçları karşılamak için de etkin ve güvenilir çözümler üretmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” 

Fatih Elay:: “2024 Yılını Umutla ve Heyecanla Karşılıyoruz”

2023 yılı sona ererken Humanis olarak birçok önemli adım attıklarını ifade eden Humanis Teknik Operasyonlar Genel Müdürü Fatih Elay, ödülün önemi ile ilgili şunları söyledi: “2010 yılından bu yana düzenlenen Altın Havan organizasyonunu sektörümüz için çok değerli buluyorum. İnsan odaklı bir firma olarak üretmek ve güvenilir sağlık çözümlerimizi ihtiyacı olan herkese ulaştırabilmek tutkusu ile çalışıyoruz. Bu tutkuyla yürüttüğümüz faaliyetlerin Altın Havan gibi bir organizasyon tarafından ödüllendirilmesi bizi çok mutlu etti. serebrotendinöz ksantomatozis hastalığının tedavisine yönelik bu ürünü yerli üretim olarak pazara sunacak olmamız sebebiyle, kamuya fiyat avantajı da sağlıyoruz. Buna göre 2024 yılında, kamuya 250 milyon TL tasarruf katkısı yapacağımızı öngörmekteyiz. Humanis ve sektörümüz adına güçlü adımlarla 2023 yılını bitirirken, böyle değerli ödüller sayesinde 2024 yılını umutla ve heyecanla karşılıyoruz.”

İlginizi çekebilir

Sinüzit Tedavi Edilmezse Tehlikeli Olabilir!

Yüzümüzde sinüs olarak adlandırılan boşlukların içinde yer alan mukoza örtüsünün iltihaplanmasıyla karakterize bir hastalık olan sinüzit, yaşam kalitesini oldukça düşürebilen bir hastalık. Sinüs boşluklarının enfeksiyonu olarak da tanımlanan ve akut ile kronik olmak üzere iki gruba ayrılan sinüzitin şiddeti ise hastadan hastaya değişiyor. Acıbadem Fulya Hastanesi Kulak, Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Dilaver Özturan, günümüzde alerjen faktörlerin artması, sigara kullanımı ve  kapalı ortamlarda daha fazla zaman geçirilmesi nedeniyle tüm dünyada kronik sinüzitin görülme sıklığının giderek arttığına işaret ederek, “Özellikle kronik sinüzitin tedavisinde gecikildiğinde enfeksiyonun vücutta yayılması sonucunda ciddi sağlık sorunları gelişebilmektedir. Öyle ki sinüsler göze ve beyne çok yakın organlardır. Dolayısıyla, sinüzit nadiren de olsa göz apseleri, görme kaybı ve menenjit olarak bilinen beyin zarı iltihaplanmasına neden olabilir. Ayrıca, astım tanısı konulan pek çok hastada kronik sinüzit hastalığı eşlik edebilmektedir. Bu, sinobronşial hastalık olarak adlandırılır” diyor.