Danone Türkiye Çatısı Altındaki Nutricia Uzman Beslenme Ekibi, Dünya Kanser Haftası’nda Malnütrisyon Farkındalığına Dikkat Çekiyor

Danone Türkiye Uzman Beslenme Direktörü Cenk Kurt, Medikal ve Pazara Erişim Direktörü Elif Arıbal, Erişkin Medikal Beslenme Pazarlama Lideri Hakan Öztekin, Erişkin Medikal Beslenme Tanıtım Lideri Zuhal Çelik ve Erişkin Medikal Beslenme Kategori Müdürü Halil Ayvasoğlu ile malnütrisyon farkındalığı ve Danone’nin bu alandaki yatırımları üzerine konuştuk.

Malnütrisyon hakkında bilgi vererek Danone’nin bu alandaki çalışmalarına kısaca değinebilir misiniz?

Cenk Kurt: Danone olarak, ‘Mümkün olan en fazla sayıda insana gıda yoluyla sağlık ulaştırma’ global misyonumuz doğrultusunda, Anne – Bebek Beslenmesi, Medikal Beslenme, Sütlü ve Bitkisel Bazlı Ürünler ve Su & İçecek kategorilerindeki öncü markalarımızla yaşamın her evresine temas ediyoruz. Danone Türkiye çatısı altındaki Nutricia Uzman Beslenme ekibimiz ile nesillerin sağlıklı gelişimine katkı sağlamak üzere geniş bir perspektifle çalışıyoruz.

Bu perspektifte ana odaklarımızdan birini malnütrisyon oluşturuyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün gıda alımındaki yetersizlik veya düzensiz beslenmenin yol açtığı fiziksel, mental fonksiyonların azalması ve hastalığın klinik sonucunun kötüleşmesi olarak tanımladığı malnütrisyon; yetersiz beslenme, dengesiz beslenme ya da hastalıklar sonucunda ortaya çıkabiliyor. Malnütrisyon sonucunda vücut fonksiyonlarında kas ve kilo kaybı gibi bozulmalar ve vücut hücre kitlesinde negatif sonuçlar oluşabiliyor, hastalar fiziksel ve zihinsel açıdan olumsuz etkilenebiliyor.

Bu doğrultuda; malnütrisyon riski taşıyan ve tanısı konulan hastaların hayatında bir destekten öte tedavi rolü üstleniyoruz. Güçlü ve artan klinik kanıtların da gösterdiği üzere, sağlıklı bir yaşamın temel gereksinimi olan beslenme, yaşamları dönüştürebilen ve hayat kurtarabilen bir etkiye sahip.  Hem kısa hem de uzun vadede sağlık sonuçlarını belirgin şekilde etkileyebildiğinin bilinciyle, onkoloji hastalarının beslenme durumunun değerlendirilmesini ve kanser hastalarında yüksek oranda görülen malnütrisyon riskine dair farkındalık oluşturulmasını önemsiyoruz.

Onkoloji hastalarında görülen malnütrisyon yaygınlığı ve nedenleri hakkında bilgi verebilir misiniz?

Elif Arıbal: Küresel kanser vakalarının arttığı günümüzde, onkoloji hastaları %75’e varan oranlarda malnütrisyondan etkileniyor ve bu durum dünyada ve ülkemizde göz ardı edilmemesi gereken ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkıyor[1]. Bu oran özellikle baş, boyun ve gastrointestinal sistemlerde görülen kanser türlerinde çok daha yüksek seviyelere çıksa da, kanserle mücadele eden birçok hastanın malnütrisyon riskiyle karşı karşıya olduğunu belirtmek gerekir[2].  Malnütrisyonun başlıca nedenleri arasında kanserle gelişen iştahsızlık, yutma güçlüğü, besinleri tolere edememe, tat ve koku değişiklikleri gibi faktörleri sayabiliriz.

Bu nedenle, hastaların beslenme durumlarının erken dönemde değerlendirilmesi ve gerekirse beslenme desteği sağlanması kritik bir öneme sahip. Nutricia Uzman Beslenme ekibi olarak malnütrisyonun her 4 hastadan 3’ünü[3] etkileyebildiği bir tabloyla karşı karşıya olduğumuzun farkındalığıyla hareket ediyor, hastaların özel beslenme ihtiyaçlarına, tedavi süreçlerine ve yaşam kalitelerine katkı sunmak adına var gücümüzle çalışıyoruz.

Malnütrisyon gelişmesi durumunda hastaların tedavi süreçleri ve yaşam kaliteleri nasıl etkilenir?

Hakan Öztekin: Malnütrisyon, onkoloji hastalarının tedavi başarısını olumsuz yönde etkileyen ciddi bir durum. Yetersiz beslenme, vücudun savunma mekanizmalarını güçsüzleştirir, enfeksiyon riskini artırır ve iyileşme sürecini uzatabilir. Temel kanser tedavisine ek müdahaleler gerektirebildiği gibi hastanın hastanede kalış süresini uzatabilir ve yeniden yatış gereksinimini ortaya çıkarabilir. Öte yandan malnütrisyonun sebep olduğu yorgunluk, halsizlik, kilo kaybı gibi semptomlar hastaların günlük yaşam aktivitelerini sürdürmelerinin önünde engel teşkil eder. Bu süreçte beslenmeyi direkt etkileyen stres, depresyon, anksiyete, kaygı bozuklukları gibi başa çıkılması gereken farklı durumlar da ortaya çıkabilmektedir.

Nutricia’nın kanser hastalarına sunduğu beslenme çözümlerinden bahseder misiniz?

Zuhal Çelik: Nutricia Uzman Beslenme ekibi olarak tüm dünyada faaliyetlerimizle 125 yılı aşkın bir süredir, hastaların özel beslenme ihtiyaçlarını göz önünde bulunduruyor, malnütrisyonun üstesinden gelmek adına inovatif beslenme çözümleri sunuyoruz. Yıllar süren Ar&Ge çalışmaları sonucu geliştirilmiş ve her bir ürün özelinde yapılan klinik çalışmalarla etkinliği kanıtlanmış geniş bir ürün portföyüne sahibiz. Sağlıklı beslenmenin her bireyin hakkı olduğuna yürekten inanıyor, malnütrisyon tedavisinde kullanılan beslenme ürünlerimizin erişilebilirlik ve sürdürülebilirliğini artırmayı hedefliyoruz. 

Bu doğrultuda yakın zamanda Danone Türkiye Lüleburgaz Üretim Yerleşkemize yaptığımız 450 milyon TL’yi aşkın yatırımımız ile açtığımız yeni tesisimizde malnütrisyon tedavisinde kullanılan medikal beslenme ürünlerimizin yerli üretimini başlattık. Türkiye’nin bu alandaki ihtiyacına cevap vermenin yanı sıra halihazırda aralarında Macaristan, Slovakya ve İngiltere’nin de bulunduğu çok sayıda ülkeye ürünlerimizi ihraç ediyoruz.  Hedefimiz; üretim kapasitemizi 2 yıl içinde yüzde 50 artırırken, ihracatımızı ise 3 katına çıkararak etki alanımızı daha da genişletmek. En büyük motivasyonumuz ise beslenme zorluğu çeken hastalarımızın iyileşmelerine ve yaşam kalitelerine katkıda bulunmak.

Medikal beslenme ürünlerimizle aynı zamanda her hasta için özel tasarlanmış, klinik araştırmalar sonucu hayata geçirilmiş etkili beslenme çözümleri, plan ve tedavileri üretmeye odaklanıyoruz. Kanser hastalarına sunduğumuz beslenme çözümleri hem oral hem de tüple beslenmeyi içeriyor. Sorumluluğumuzu yalnızca üretimle sınırlandırmıyor, malnütrisyon farkındalığının oluşturulması ve bu konuda yeni yaklaşımlar geliştirilebilmesi adına paydaşlarımızla iş birliği içinde hareket ediyoruz. Hedefimiz sahip olduğumuz deneyimi ve teknolojiyi bir adım ileriye taşıyarak, hastalarımızın yaşam kalitesine daha fazla katkı sunmak.

Kanserde malnütrisyonun önlenmesi, varsa tedavi edilmesinin önemi konusunda toplumu bilinçlendirmek üzere nasıl bir rol üstleniyorsunuz?

Halil Ayvasoğlu: Malnütrisyonla mücadele, multidisipliner bir yaklaşım gerektirir. Hayata geçirdiğimiz beslenme çözümlerimizin yanı sıra ekosistemimizde yer alan ekip arkadaşlarımız ve paydaşlarımızla iş birliği içerisinde çeşitli bilinçlendirme çalışmaları yürütüyoruz. Erken tanının ve erken tanıyla başlanan tedavinin başarısına dair farkındalığımız doğrultusunda, bilimsel kongrelerde, sempozyumlarda yer almayı önemsiyoruz. Özellikle onkoloji hekimleri ile çalışan ekibimiz başta olmak üzere sağlık uzmanlarına ürünlerimizi tanıtan saha ekibimizin malnütrisyon bilincini yaygınlaştırması için özel çaba sarf ediyoruz.

Tıbbi beslenme tedavisine başlayan hastalarda tedavide uyumu ve başarılı sonuçları artırmak için ürünlerin doğru kullanımı büyük önem taşıyor. Bu doğrultuda, oral yolla beslenmeyi hastalara aktaracak olan sağlık profesyonelleriyle bir araya gelme fırsatı yakaladığımız eğitimler ve toplantılar ile tedavinin doğru sonuçlara ulaşmasına katkı sunmayı ve yanlış uygulamalardan kaynaklanabilecek komplikasyonların önüne geçmeyi hedefliyoruz. Öte yandan, 2001 yılında Türkiye’de bir ilk olarak hayata geçirdiğimiz alanında uzman hemşirelerle ücretsiz bilgilendirme ve destek hizmeti sunuyoruz. Tüple beslenen hastaların tıbbi beslenme tedavilerini ev ortamında rahatlıkla sağlayabilmeleri, yapacakları doğru uygulamalar sonrasında beslenme ile ilgili komplikasyonlar nedeniyle hastaneye yatışlarını en aza indirgemeyi içeren bu destekle, hastaların ve sağlık profesyonellerinin yanında olmayı sürdürüyoruz.

Malnütrisyonla mücadelede empati, hastalığın olumsuz sonuçlarını azaltmada en kritik yaklaşım. Bu sebeple, hastaların uzun süre aynı ürünleri kullandıklarında oluşan tat yorgunluğunun önüne geçmek için de çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Uzman diyetisyen eşliğinde hazırlanan, pratik ve evde kolaylıkla yapılabilecek tarifler geliştiriyor, gerekli olduğu durumlarda hastalarla paylaşabilmeleri adına hekimlerle iş birliği yapıyoruz.

Kanser Haftası gibi farkındalık günleri vesilesiyle aktivite ve kampanyalarımız ile yoğun iletişim çalışmaları gerçekleştiriyor, ayrıca malnütrisyonla mücadeleyi yılın her günü sürdürüyoruz. Geçtiğimiz yıllarda, tıbbi beslenme ürünlerini ‘mama’ olarak adlandırmanın yanlış olduğunu vurgulayan adımlar attık. Özellikle onkoloji hastalarının ‘mama’ teriminin olumsuz çağrışımlarından etkilendiğini fark ettik. Bu içgörüyle, ‘mama değil, tıbbi beslenme’ kampanyasını hayata geçirdik. Hastaların, hasta yakınlarının ve sağlık profesyonellerinin bu konuda bilinçlendirilmesi öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor.

Yeni ürün geliştirilmesi konusunda yatırımlarınız var mı?

Hakan Öztekin: Medikal beslenme alanındaki güncel bilimsel verileri ve içerikleri rehber alarak, hastaların ihtiyaçlarına odaklanıyoruz. Pazarlama, Araştırma ve İnovasyon, Medikal alanlardaki uzmanlarımız ve paydaşlarımızla, yeni ürünler ve tedavi süreçlerine katkı sağlayacak çözümler geliştirmeye devam ediyoruz. Malnütrisyonla mücadele eden hastalarımızın ihtiyaçlarına yanıt olabilmek adına yenilikçi ve çeşitli ürünler sunmayı ve daha iyi yeme-içme alışkanlıklarını teşvik etmeyi sürdüreceğiz. Ayrıca, Ar-Ge yatırımları kapsamında önümüzdeki dönemde ülkemizdeki hastaların damak tatlarına daha uyumlu kendi reçetelerimizi üretmeyi amaçlıyoruz. Türkiye’de hayata geçirdiğimiz yatırımlar ve global ekibimizin liderlik ettiği inovasyonlar ışığında, sahiplenmiş olduğumuz gıda yoluyla sağlık ulaştırma misyonumuzu daha da ileriye taşımaya kararlıyız.

Lüleburgaz’daki yerleşkenize yakın dönemde yaptığınız medikal beslenme yatırımınızdan söz ettiniz. 2024 yılı içindeki gündem maddeleriniz ve uzun vadeli hedeflerinizden bahseder misiniz?

Cenk Kurt: Danone Türkiye Lüleburgaz Üretim Yerleşkemize yaptığımız yatırımla Türkiye’de yerli olarak üretmeye başladığımız medikal beslenme portföyümüzle ilgili hem üretim kapasitemizi hem de ihracatımızı artırmaya odaklanacağız. Attığımız her adımda rehber kabul ettiğimiz global misyonumuz “Mümkün olan en fazla sayıda insana gıda yoluyla sağlık ulaştırma” doğrultusunda Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarına ağırlık verecek, ürünlerimizin etki alanını daha da genişleterek toplumun sağlık ve refahına katkımızı artırmak için çalışacağız.

Kanser, kronik rahatsızlıklar ve farklı nedenler sebebiyle karşılaşılan malnütrisyonun üstesinden gelmek üzere hayata geçirdiğimiz yeniliklerle tüketicilerimizin yanında olmaya sürdürürken, toplumu bilinçlendirmeye yönelik çalışmalarımıza da hız kesmeden devam edeceğiz.


[1] Muscaritoli M. Et al, Cancers 2023, 15, 3206.

[2] 1.Pressoir et al. 2010 Br.J. Cancer; 102(6):966-971. 2. Laviano A. Meguid MM. Nutrition 1996;12

[3] Muscaritoli M. Et al, Cancers 2023, 15, 3206.

İlginizi çekebilir

Pfizer Türkiye ve Ahbap Derneği’nden Anlamlı İş Birliği

Ahbap Derneği'nin öncülüğünde, Pfizer Türkiye'nin katkılarıyla inşa edilen Vefa İlk ve Ortaokulu açıldı. 12 sınıflık prefabrik bina, modern eğitim imkânları sunarak bölgedeki çocukların eğitim hayatlarına kesintisiz olarak devam etmesini sağlıyor. Açılış törenine Ahbap Derneği yetkilileri, Pfizer Türkiye Ülke Başkanı Metin Hullu ve yönetim ekibi ile bölge temsilcileri katıldı.