Abdi İbrahim, Türkiye’de PAH Alanında İddialı

Abdi İbrahim PAH Grubu ile Abdi İbrahim’in PAH (Pulmoner Arteriyel Hipertansiyon) alanındaki çalışmaları, tedavi seçeneği, hasta ve hekimlere yönelik geliştirdikleri projeleri üzerine konuştuk.

Sizi biraz tanıyabilir miyiz?

2009 yılında Sabancı Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nden mezun olduktan sonra, 2010 yılında ilaç sektörü kariyerime başladım. Kariyerimin ilk 7 yılında satış gücü etkinliği, iş geliştirme, stratejik planlama bölümlerinde yurt içi pozisyonlarda ve yurt dışı görevlendirmelerde çalıştıktan sonra 2017 yılı Aralık ayında Abdi İbrahim’de ürün müdürü olarak başladım. 2024 yılı Ocak ayı itibarıyla Abdi İbrahim Özel Uzmanlık 1 Direktörlüğü altındaki PAH Grubu’nda grup (satış & pazarlama) müdürü olarak görev yapıyorum. PAH grubunda, alanında deneyimli merkez ve saha yöneticileri ile onlara bağlı ekiplerden oluşan 20 çalışma arkadaşımız görev alıyor.

PAH (Pulmoner Arteriyel Hipertansiyon)’ı kısaca tanımlar mısınız?

Pulmoner Arteriyel Hipertansiyon (PAH); pulmoner hipertansiyon ailesinin 1. grubu olarak tanımlanmaktadır. PAH, akciğerlerdeki arterlerin daralması ve sertleşmesi sonucu kan basıncının yükselmesiyle karakterize olan ciddi bir hastalık. Nefes darlığı, yorgunluk, baş dönmesi ve göğüs ağrısı gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Genellikle ilaç tedavisi, yaşam tarzı değişiklikleri ve bazen cerrahi müdahalelerle kontrol altına alınabiliyor. Tedavi edilmezse, hastalık ilerliyor ve yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebiliyor. Birçok PAH hastası, ilaç tedavileri, yaşam tarzı değişiklikleri ve destekleyici bakım sayesinde ortalama 7-10 yıl veya daha fazla yaşayabiliyorlar.

Sıklıkla kimlerde görülüyor, risk faktörleri nedir?

PAH; genetik faktörler, bağ dokusu hastalıkları, HIV enfeksiyonu, doğumsal kalp hastalıkları, portal hipertansiyon ve bazı ilaçların uzun süreli kullanımı gibi durumlarla ilişkilendirilebilir. Genellikle bilinmeyen nedenlerle de ortaya çıkabiliyor. Bu durumun tıptaki adı ise idiyopatik PAH’tır. Kadınlarda erkeklere göre görülme olasılığı daha fazla, özellikle 30-60 yaş arası kadınlarda tanı alma oranı daha yüksektir. Sistemik skleroz gibi bazı bağ dokusu hastalıklarına sahip kişilerde PAH riski artabiliyor. PAH hastalarının yaklaşık %15-20’sinde ise hastalığın kalıtım yoluyla geçtiğini görüyoruz.

Nadir hastalıklardan biri olarak tanımlanan PAH, toplumda ne kadar kişiyi etkiliyor, hastalık hakkındaki farkındalık düzeyi için neler söylersiniz?

Nadir hastalıklar, genellikle düşük sıklıkla görülen ve toplumda belirli bir hasta grubunu etkileyen hastalıklardır. Ülkemizde 6-7 milyon kişinin nadir hastalıklardan etkilendiği tahmin ediliyor. Türkiye’de akraba evliliklerinin yaygın olmasının, bazı genetik kökenli nadir hastalıkların daha sık görülmesine neden olduğu da düşünülmektedir.

PAH da nadir görülen hastalıkların başında gelmektedir. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, PAH’ın prevalansı yaşa, cinsiyete ve bölgeye göre değişiklik gösterebilmektedir. Ülkemizde yayınlanan 2020 PAH uzlaşı raporu; PAH’ın prevalansının milyonda 15 ila 60 kişi arasında değiştiği ve insidansının yılda yaklaşık 1 milyon kişiden sadece 5-10 kişiye yeni PAH teşhisi konacağı yönünde bilgi veriyor.

Abdi İbrahim’in PAH gibi nadir hastalıklara yönelik çalışmaları hakkında kısaca bilgi verir misiniz?

Abdi İbrahim, Türkiye’de birçok alanda olduğu gibi PAH alanında da öncü bir firmadır. 2012 yılında yapılan ilk ürün lansmanından günümüze kadar bu alanda 12 yıllık tecrübeye sahibiz. Kılavuzlarla da altı çizilen mevcut 1. basamak ve 2. basamak PAH tedavilerini portföyümüzde bulunduruyoruz. Türkiye’deki hastalara ulaşmamış tedavi seçeneklerini kullanıma sunmak için çevik iş yapış biçimi sergiliyoruz.

İleriye dönük olarak ise PAH alanındaki tüm yenilikleri yakından takip ediyoruz; yalnızca yakın tarihi değil, tedavinin 10 yıllık geleceğini de planlıyor, alandaki öncü firma olarak kendimizi şimdiden konumlandırıyoruz.

Farkındalığın artması ve erken tanı hastalık sürecini nasıl etkiler, Abdi İbrahim bu konuda nasıl bir rol üstleniyor?

Ecz. Ece Küçükerden: PAH, genellikle yavaş ilerleyen bir hastalık olduğu için erken aşamalarda teşhis edilmesi oldukça zordur. Ancak hastalık ilerledikçe nefes darlığı, yorgunluk ve göğüs ağrısı gibi belirtiler ortaya çıkmaktadır. Bu semptomlar genellikle başka hastalıklarla karıştırıldığından, doğru tanı konulması genellikle gecikiyor. Erken dönemde tanı konulduğunda ise uygun tedaviye hızla başlanabilmekte ve bu da hastalığın ilerlemesini yavaşlatmakla beraber hastanın yaşam süresini ve kalitesini artırabilmektedir.

Abdi İbrahim 112 yıllık ilaç sektörü ve 12 yıllık PAH alanı tecrübesiyle bu süreçte farkındalık yaratma, PAH portföyü ile tedaviye erişim ve sağlık profesyonellerinin eğitimi gibi konularda önemli roller üstleniyor. Örneğin sektörde de öncü olacağını düşündüğümüz ve 2024 yılında hayata geçirdiğimiz en yeni projemiz CorPal’dan söz edebiliriz.

PAH konusunda Abdi İbrahim’in hasta ve hekimlere yönelik projeleri var mı?

Ecz. Elvan Özkaya Yaman: Abdi İbrahim PAH Grubu olarak önceliğimiz; paydaşlarımızın ihtiyaçlarını öğrenmek ve hayatlarını kolaylaştırmak için onlara daha iyi çözümler sunabilmek. Kurum olarak çalışma yaklaşımlarımızı ve yönetim anlayışımızı, güncel olana ve sahadaki gelişmelere göre sürekli yeniliyoruz. Çevik, sürekli öğrenen, teknoloji ve insan odaklı bir yönetim anlayışını benimsiyoruz. Bu kapsamda, 2024 yılında yenilikçi yaklaşımlarımız ile paydaşlarımızın taleplerini doğru bir biçimde tespit ederek ihtiyacı tam anlamıyla karşılayacak çözümler sunan projeler ile iş birliği yaptık ve koşulsuz bir biçimde destek vermekten gurur duyduğumuz CorPal platformunu PAH hastaları ve PAH tedavisi ile ilgilenen hekimler için hayata geçirdik.

CorPal; tanıdan tedaviye bütünsel bir bakış açısı sunan psikolojik terapi, kişisel bakım, yapay zekâ destekli egzersiz ve çeşitli hasta bilgilendirme videoları gibi özellikler sunarak, kişiselleştirilmiş bir deneyim sağlıyor. CorPal hasta platformu ile hastalar istediği zaman, istediği yerde günlük rutinlerinden egzersizlerine kadar kendi takiplerini yapabilirken; CorPal doktor platformu ile hekimler hasta takiplerini kolaylıkla yapma imkânı bulacaklar.

2025 yılında da Abdi İbrahim PAH Grubu’nun odağında, pazarlamada dijitalleşme ve kişiselleştirme; ihtiyaca yönelik projelerin paydaşlarımıza çevik ve özgün biçimde sunulması olacak.

İlginizi çekebilir

Türkiye’de İlaç Ruhsatlandırma Süreci ve İyileştirilmesi Gereken Alanlar

Dünyada ve Türkiye’de ilaç ruhsatlandırma süreçlerine ilişkin sorularımızı yanıtlayan İEİS Genel Sekreteri Savaş Malkoç, 2023 yılında Türkiye’de TİTCK tarafından sonuçlandırılan ilaç ruhsat başvurusu sayısının 421 olduğunu ve bu hali ile 2011-2023 yılları arasındaki ortalama yıllık 640 ruhsat sayısının oldukça altında kaldığını belirtti. Malkoç, 2024 yılının ilk 8 ayında çıkartılan ruhsat sayısının 270 adet ile sınırlı kaldığını ifade etti.