Çeyrek asra yakın zamandır Türkiye’de faaliyet gösteren Janssen Türkiye immünoloji alanında etki odaklı çalışmalar gerçekleştirmeye devam ediyor. Janssen Türkiye İş Birimi Direktörü Dr. Çağatay Keleş ve Janssen TURGAN Medikal Direktörü Dr. Özgür Şahincioğlu’yla Janssen’in yenilikçi vizyonuna dair çalışmalarını, dermatoloji ve bu alandaki endikasyonu psoriasisi konuştuk.
Janssen Türkiye İmmünoloji Ekibi’ni biraz tanıyabilir miyiz?
136 yıllık köklü geçmişiyle dünyanın en büyük sağlık hizmetleri üreticilerinden biri olan Johnson & Johnson’ın ilaç şirketi Janssen olarak, 24 yıldır Türkiye’de faaliyet gösteriyoruz. Dermatoloji ve romatoloji genelinde en yaygın immün aracılı ve inflamatuar hastalıklar için tedavi portföyüne sahip olduğumuz için gurur duyuyoruz. Janssen İmmünoloji Ekibi olarak dünyanın her yerinde ‘doğru hasta için doğru tedavi’ sağlamayı amaçlayarak kişiye özel yenilikçi sağlık çözümleri sunmaya devam ediyoruz.
İmmünoloji ekibimiz, Janssen Türkiye liderlik ekibi üyeleri olan Dr. Çağatay Keleş ve Dr. Özgür Şahincioğlu’nun liderliğinde yetkin ve deneyimli bir kadrodan oluşuyor.
Janssen’in immünoloji alanındaki vizyonundan söz eder misiniz?
Hastalara olan sürekli bağlılığımızın bir parçası olarak dünya genelinde sağlığa katkı sağlamak için çalışmaktayız. İmmün aracılı hastalıklara yönelik biyolojik ilaçlar geliştirmek konusunda güçlü bir geçmişe sahibiz ve immün hastalıkların olmadığı bir dünya yaratma vizyonumuzla beraber, daha fazla insanın hayatına dokunmak için ilgilendiğimiz alanları genişletirken, diğer yandan da heyecan verici, yeni biyoteknolojik ürünler geliştirmek için çalışmalarımıza devam ediyoruz.
İmmün aracılı hastalıklarda karşılanmamış tıbbi ihtiyaçlara yönelerek hastaların normal bir yaşam sürmelerini sağlamak misyonuyla sürekli araştırmalar ve iş birlikleri gerçekleştiriyoruz. İmmün aracılı inflamatuar hastalıkların tedavisinde ilklere imza atarak sürekli öncü çözümler sunmaya çaba gösteriyoruz. Keşifler, biyolojik göstergeler (biyobelirteç), klinik araştırma ve inovasyon alanlarındaki sürekli çabalarımız ile dünyanın her yerindeki hastalara ve sağlık çalışanlarına yaşamlarında bir dönüşüm sağlayacak ilaçlar sunuyor, var olduğumuz alanlarda sektörümüze liderlik etmeye odaklanıyoruz.
Janssen’in bu alandaki konumundan kısaca söz eder misiniz?
Janssen olarak otoimmün hastalıklar ile yaşayan hastaların yaşam kalitelerini artırmak adına immün hastalıkların olmadığı bir dünya için çalışıyoruz. İmmünoloji alanında yenilikçi ilaçlar geliştirmek konusunda önemli bir geçmişe sahibiz. Bugüne kadar geliştirdiğimiz ürünlerle bu alanda ilklerin firması olduğumuzu söyleyebiliriz. Gelecekte de immünoloji konusunda hastaların hayatına değer katmaya ve ilklerin firması olarak ilerlemeye devam etmeyi hedefliyoruz.
İmmünoloji alanında hangi hastalıklara odaklanıyorsunuz?
Janssen olarak immünoloji alanında; psoriasis, psoriatik artrit, Crohn hastalığı, aksiyel spondiloartrit, romatoid artrit ve ülseratif kolit odaklandığımız hastalıklar arasında yer alıyor.
29 Ekim Dünya Sedef Hastaları Günü olarak kabul ediliyor. Sedef Hastalığı özelinde paylaşmak istedikleriniz nelerdir?
Sedef hastalığı olarak da bilinen psoriasis, dünya çapında 125 milyon kişiyi etkileyen kronik bir hastalık.1 Günümüzde hâlâ bulaşıcı bir hastalık gibi algılanabiliyor. Ancak psoriasis bulaşıcı değildir.2
Psoriasise hangi faktörlerin sebep olduğuna ilişkin net bir bulgu bulunmamakla birlikte, psoriasisin ortaya çıkışını tetikleyen faktörler kişiden kişiye farklılık gösterebiliyor. Bağışıklık sistemi ve genetik sebepler neticesinde ortaya çıktığı bilinen hastalık, yeni doğan dahil olmak üzere her yaşta görülebiliyor. Bu durum da hastalığın gelişiminde bir genetik etki söz konusu olduğunu gösteriyor.3,4
Yapılan araştırmalar, Psoriasisin psikososyal etkilerini ortaya koyuyor. Hastaların yalnızca fiziksel durumlarına dayanarak değerlendirilmesi, yaşadıkları stres ve duygusal zorlukları artırıyor. Hastaların hastalıklarıyla başa çıkma biçimlerini olumsuz yönde etkileyebiliyor.5
Psikososyal stres, hastalığın başlamasına ve daha da şiddetlenmesine yol açan nedenlerin başında geliyor. Özellikle şiddetli seyreden Psoriasis hastalarda strese neden oluyor, yaşanılan bu stres ise semptomları daha da şiddetli hale getiriyor. Bu durumun hastalığın kendi içinde kısır bir döngüye dönüştürüyor.6-7
Araştırmalar, psoriasis hastalarının yarısına yakın bir kısmının anksiyete ve depresyon duygularına sahip olduğunu da ortaya koyuyor.8-10 Hastaların yaklaşık %5-7’si aktif intihar düşünceleri olduğunu belirtiyor.11 Sigaranın yanı sıra sakinleştirici, uyku ilacı ve antidepresan kullanımı gibi alışkanlıklar hastanın yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor.12 Alkol de hastalığın seyrini olumsuz etkileyen faktörler arasında yer alıyor. Sedef hastalarında alkol tüketiminin normalden 2-3 kat daha fazla olduğunu görülüyor. Alkolü aşırı şekilde kullanan bireylerde hastalık daha sık görülüyor ve daha ağır yaşanıyor.13,14
Psoriasis hastalarının diğer dermatolojik hastalıkları olan bireylere kıyasla daha yüksek bir stigmatizasyon düzeyine sahip olduğu biliniyor. Bu durum, hastaların toplumda önyargılarla karşı karşıya kalmalarına yol açabiliyor.15
Hastaların güncel tedavi kılavuzlarına uygun, ihtiyaç duydukları yenilikçi tedavilerle buluşmalarını sağlayabilmek Janssen olarak önceliğimiz. Bu amaç doğrultusundaki Ar-Ge ve klinik araştırmalar dahil olmak üzere tüm proje ve çalışmalarda yer alarak, alan bilgimizi ve kaynaklarımızı toplum sağlığına katkıda bulunacak çözümlere ayırıyoruz.
Referanslar:
1.Parisi R, Iskandar IYK, Kontopantelis E, et al. National, regional, and worldwide epidemiology of psoriasis: Systematic analysis and modelling study. BMJ. 2020;369:m1590. https://www.bmj.com/content/369/bmj.m1590. Published May 28, 2020. Accessed February 15, 2022.
2. Lebwohl MG, van de Kerkhof P. Psoriasis. In: Lebwohl MG, Heymann WR, Coulson IH, Murrell DF, eds. Treatment of Skin Disease. 6th ed. Philadelphia, PA: Elsevier; 2022:chap 210.
3. Langley RGB, Krueger GG, Griffiths CEM. Ann Rheum Dis. 2005;64(Suppl II):ii18-ii23.
4.Rahman P, Elder JT. Ann Rheum Dis. 2005; Mar;64 Suppl 2:ii37-9
5. Fortune DG et al. Br J Dermatol. 1997;137(5):755-60.
6. Devrimci-Ozguven H, et al. JEADV. 2000;14(4):267-71.
7. Kimball AB et al. Am J Clin Dermatol. 2005;6(6):383-92.
8. Krueger G et al. Arch Dermatol. 2001;137:280-4.
9. Weiss SC et al. J Am Acad Dermatol. 2002;47:512-8.
10. Akay A et al. JEADV. 2002;16:347-52.
11. Gupta MA, Gupta AK. Br J Dermatol. 1998;139:846-50.
12.Davidsson S et al. In J Dermatol. 2005;44:378-83.
13. Farber EM, Nall L. Cutis. 1994;53:21-7.
14. Wolf R et al. Clin Dermatol. 1999;17:423-30.
15. Vardy D et al. Br J Dermatol. 2002;147(4):736-42.