Yeni ve etkili tedaviler geliştirmek üzere Ar-Ge yatırımlarına ve klinik araştırmalara hız kesmeden devam eden Novartis’in Türkiye & MENA Klinik Araştırmalar Direktörü Dilşad Durmuş ile Novartis’in Türkiye genelindeki klinik faz çalışmaları, iş birlikleri ve bu alandaki hedeflerini konuştuk.
Sizi tanıyabilir miyiz?
İstanbul Üniversitesi Biyoloji Bölümü’nden 2001 yılında mezun oldum, ardından yüksek lisans eğitimimi de aynı üniversitede tamamladım. 2003 yılında sözleşmeli klinik araştırma kuruluşlarında başladığım kariyerime, 2009 yılında Bayer ilaç firmasında devam ettim. Bayer’de Global İlaç Geliştirme departmanında Klinik Araştırmalar Ülke Lider Monitörü görevim sonrasında, sırasıyla Global Klinik Çalışmalar Liderliği ve Global Klinik Çalışmalar Müdürlüğü pozisyonlarını üstlendim. Bu süreçte klinik projelerin global seviyede uçtan uca yönetimi, stratejik planlama, planların operasyonelleştirilmesi alanlarında çalıştım. 2022 yılında Strateji, Portfolyo ve Operasyonlar bölümünde Global Klinik Proje Müdürü rolüne geçerek, klinik geliştirme programlarının yönetiminden sorumlu oldum. 2023 yılı Eylül ayında ise Novartis ilaç firmasında Türkiye ve MENA bölgesi Klinik Araştırmalar Direktörü olarak göreve başladım ve halen bu görevime devam etmekteyim. Evli ve iki kız çocuğu annesiyim.
Departmanınızı ve departmanınızın organizasyononel yapılanmasını biraz anlatır mısınız?

Global İlaç Geliştirme yapısı altında yer alan Novartis Türkiye Klinik Araştırmalar Departmanı olarak, dünya genelinde yürütülen klinik çalışmalara entegre şekilde çalışıyoruz. Departmanımız, EMEA Hub altındaki bir kümeye bağlı olarak faaliyet gösteriyor. Türkiye’de toplamda 65 kişilik bir ekiple çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ekibimiz, Portfolyo, Monitörizasyon ve Çalışma Başlatma ekipleri olarak üç ana fonksiyonel gruba ayrılıyor. Bu yapı sayesinde her ekip, spesifik uzmanlık alanlarına odaklanarak projelerin verimli ve etkin yönetilmesini sağlıyor. Ayrıca, Türkiye dışında Suudi Arabistan ve MENA bölgesindeki ülkelerin klinik araştırma operasyonlarındanda sorumluyuz. Bu, bölgesel dinamikleri anlamamızı ve bu doğrultuda stratejiler geliştirmemizi gerektiren oldukça kapsamlı bir sorumluluk. Ekiplerimiz arasındaki iş birliği ve koordinasyon sayesinde, her bir projede operasyonel mükemmeliyeti sağlıyor ve etkin sonuçlar elde ediyoruz.
Ar-Ge ve klinik araştırmalar konusunda Türkiye’nin dünyadaki konumunu nasıl değerlendirirsiniz? Klinik araştırmalar konusunda Türkiye’nin dünyadaki konumunu güçlendirmek adına neler yapılmalı?
Türkiye’de klinik araştırmalar alanında ilk yönetmelik 1993 yılının Ocak ayında yürürlüğe girmiştir*. O günden bu yana dünyadaki gelişmelere paralel olarak ülkemizde de klinik araştırmalar alanında önemli ilerlemeler kaydedilmiştir ve Türkiye bu alandaki konumunu güçlendirmeye devam etmektedir. Klinik araştırmalar ülkemizin bilimsel gelişimine katkı sağlayan önemli bir çalışma alanıdır. Dünya genelinde ise ilaç Ar-Ge sürecinin en önemli payını oluşturmaktadır.
Türkiye özelinde düşünüldüğünde, özellikle farklı jenerasyonları barındıran nüfusu, nitelikli sağlık profesyonelleri ve gelişen sağlık altyapısı ülkemizin klinik araştırmalar konusundaki avantajlı olduğu alanlar. Türkiye, bu avantajlı alanlara odaklanarak global Ar-Ge ve klinik araştırmalar ekosisteminde daha üst sıralara gün geçtikçe yükselmektedir. Donanımlı araştırma merkezlerinin artması, mevzuatların ihtiyaçlar doğrultusunda güncellenmesinin sürdürülmesi, uluslararası standartlara uyumlu merkezlerin artması, klinik araştırmaya yönelik uzman eğitimlerine daha fazla yatırım yapılması, düzenleyici ve geri ödeme süreçlerinin hastaların yenilikçi tedavilere erişimini hızlandıracak şekilde daha da iyileştirilmesi ülkemizin potansiyeline ulaşmasında katkıda bulunacaktır.
Novartis’in İlaç Ar-Ge’si ve üretimi konusundaki yaklaşımından söz eder misiniz?
Yeni bir ilacın güvenli ve etkili olup olmadığını tespit edebilmek amacıyla klinik araştırmalar gerçekleştirilir. Novartis olarak her zaman araştırma ve geliştirmeyi merkezimizde tutan ve çalışmalarımızı yenilikçilik ve bilimsel mükemmeliyet üzerine inşa eden bir firmayız. Bilime odaklanan araştırmalarla, ilaç geliştirme süreçlerini birleştirirken, hasta odaklı bir yaklaşımı benimseyerek geleceğin tedavilerini bugünden şekillendirmeye çalışıyoruz. Novartis, Ar-Ge ve ilaç üretiminde birçok yatırım yapıyor, bu yatırımlar, yeni ve etkili tedaviler geliştirmeyi hedefleyen kapsamlı araştırmaları içeriyor.
Novartis olarak hasta ve hasta yakılarına taahüdümüz doğrultusunda sorumlu klinik araştırmalar yürütmek en önemli hedefimiz.
Novartis’in klinik araştırmalar konusunda iş birliği yaptığı kurumlar ve buralardaki çalışmalarından söz eder misiniz?
Ülkemizde üniversiteler, eğitim araştırma hastaneleri ve özel hastanelerde klinik araştırmalarımızı sağlık profesyonelleri sorumluluğunda gerçekleştiriyoruz. Türkiye genelinde 70 hastanede bulunan 379 merkezimizde yaklaşık 75 adet klinik faz çalışmamızı aktif şekilde yürütmekteyiz. Türkiye’de klinik araştırma sayısı olarak ilk beş firma arasında yer alıyoruz. Geçtiğimiz dönemde, Ankara Bilkent Şehir Hastanesi ve Ankara Dr. Abdurrahman Yurtaslan Onkoloji Hastanesi ile yaptığımız iş birlikleri çerçevesinde, sağlık profesyonellerine klinik araştırma eğitimleri vermek üzere iyi niyet anlaşmaları imzaladık. Hâlihazırda devam eden bu çalışmalarımızdaki eğitimler, sağlık profesyonellerinin bilgi ve becerilerini artırarak, klinik çalışma süreçlerini hızlandırmayı ve hastaların yenilikçi tedavilere daha erken ulaşmalarını sağlamayı hedefliyor. Novartis olarak klinik araştırmalar hakkında farkındalık yaratmaya, eğitim, iletişim ve iş birliğini güçlendirmeye katkı sağlayan tüm etkinlikleri destekliyor ve aktif katılım sağlamaya çalışıyoruz.
Novartis olarak klinik araştırmalar konusundaki hedefleriniz neler?
Ülkemizde klinik araştırma sayımızı artırarak, klinik araştırmalarımıza katılımı genişletip, yenilikçi tedavilere ulaşmayı bekleyen hastalara en kısa sürede tedavi sağlamak ve Novartis’in hasta odaklı vizyonuna ülke olarak katkıda bulunmaya devam etmek öncelikli hedeflerimiz. Bu hedefler doğrultusunda, yenilikçi sağlık çözümleri sunmak ve hastaların yaşam kalitesini artırmak için kararlılıkla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Belirlediğimiz hedeflere ulaşmayı ve ülkemizin klinik araştırmalar platformundaki gücünü artırmayı amaçlıyoruz. Küresel bir klinik araştırmalar ekibi olarak, Türkiye’de bilim ve tıp arasında köprü olmaya devam edeceğiz.
* Klinik Araştırmalar: Türkiye’deki Güncel Mevzuatın Bir Özeti https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/322282#:~:text=T%C3%BCrkiye’de%20klinik%20ara%C5%9Ft%C4%B1rmalar%20ile,2008%20y%C4%B1l%C4%B1nda%20yay%C4%B1mlanm%C4%B1%C5%9Ft%C4%B1r%20(2). – Son erişim 21.12.2024