Novartis İnsan Odaklı Yaklaşımı ile Bir Kez Daha Türkiye’nin En İyi İşverenlerinden

Türkiye’de insan kaynağına yaptığı yatırımlarla dikkat çeken Novartis, iş yeri kültürü ve çalışan deneyiminin ölçümlenmesi alanında dünyanın önde gelen kuruluşlarından Great Place to Work Enstitüsü tarafından düzenlenen ‘2022 Türkiye’nin En İyi İşverenleri’ araştırmasında 7 kez üst üste ‘En İyi İşveren’ ödülünün sahibi oldu. Novartis Türkiye İnsan ve Organizasyon Direktörü Senay Kızılkaya ile bu başarıyı elde etmelerini sağlayan kurum kültürü hakkında konuştuk.

Sizi biraz tanıyabilir miyiz?

1992 yılında Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden mezun oldum. 1995 yılında yine Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nde yüksek lisans eğitimimi tamamladım. İş hayatıma finans alanında başladım. Sonrasında yeni kurulan insan kaynakları departmanına geçince organizasyonel davranış konularına eğildim ve 1999 yılında Marmara Üniversitesi’nden organizasyonel davranış alanında doktora derecesi aldım. Farklı sektör ve şirketlerde finans, strateji ve insan kaynakları alanlarında çalıştım. Mayıs 2005’ten bu yana Novartis Grup Türkiye İnsan ve Organizasyon Direktörü olarak görev yapıyorum.

Novartis bu sene de GPTW En İyi İşverenler Listesi’nde yer aldı. Çalışanların değerlendirmeleri ile en iyi işveren olabilmek için mutlu çalışanlar yaratmak gerekiyor, mutlu çalışanlar yaratmanın sırrı nedir? Novartis bunu nasıl başarıyor?

 Novartis olarak yıllardır sürdürdüğümüz çalışmalarımızla güçlü bir şirket kültürü oluşturduk. Sürdürülebilir başarının temelinde mutlu çalışanlar yatıyor. Bu sebeple, çalışan deneyimi bizim çok önem verdiğimiz ve sürekli daha iyiyi hedeflediğimiz bir konu. Çalışanlarımızın işe girişlerinden itibaren hayatlarındaki önemli anlara dokunan uygulamaları hayata geçiriyoruz. İşe giriş, adaptasyon, gelişim, liderlik, ödüllendirme, iş ve özel yaşam dengesi ve kişisel donanımın çok önemli olduğuna inanıyor ve bu alanlarda çalışmalarımıza devam ediyoruz. Aldığımız ödüller de doğru yolda olduğumuzu gösteriyor ve bundan gurur duyuyoruz.

Bu denli başarılı bir işveren markası yaratırken nasıl bir strateji izliyorsunuz? Çalışanlarınızın şirkete bağlılıklarını sağlayan, motivasyonlarını artıran başlıca İK uygulamalarınızdan bize biraz bahseder misiniz?

İK olarak şirketimizin başarısına etki edecek üç ana konuya odaklanıyoruz; Kültür, Yetenek, Çeşitlilik ve Dahil Etme. Novartis olarak sahip olduğumuz güçlü kurum kültürünü korumaya çalışırken, yetenek yönetimine de odaklanıyoruz. Uzun yıllardır sürdürdüğümüz ‘Çeşitlilik ve Dahil Etme’ yaklaşımımız bu anlamda oldukça önemli. Bu yaklaşım ile ayrım yapmaksızın çalışanlarımızın iş hayatına en mükemmel şekilde entegrasyonunu sağlamayı hedefliyoruz. Bugüne kadar birçok esnek çalışma modelini pandemiden çok önce hayata geçirdik. Çalışan destek programı, esnek yan haklar, esnek mesai saatleri, merkez ofis çalışanları için çarşamba günleri ‘Çalışma Mekânını Kendin Seç’, ‘Esnek Cuma’ gibi uygulamalar çalışanların rahat hissettikleri bir çalışma ortamı sağlarken işlerini keyif alarak yapmalarına da olanak veriyor.

İş ve özel yaşam dengesini de çok önemsiyoruz. Bu doğrultuda çocuklu çalışanlarımız için uzun yıllardır devam eden uygulamalarımız var. Okulun ilk günü ve karne gününde çocuklarının yanında olmalarını sağlayan ‘Çocuğunun Yanında Ol’, çalışanlarımızın çocuklarını ofisimizde ağırladığımız 23 Nisan’da ‘Çocuğunu da Yanında Getir’, yeni çocuk sahibi olan çalışanlarımıza ek maddi destek, erkek çalışanlarımız için 14 haftalık ücretli babalık izni, kadın çalışanlarımıza esnek doğum izni, hamilelik koçluğu, süt odası, yeni doğan desteği bu uygulamalar arasında yer alıyor.

Pandemi döneminde uzun süre evlerden çalıştık, esnek çalışma düzenine alışık olduğumuz için mevcut uygulamalarımızla sürece daha kolay adapte olduk ve bu dönemi verimli geçirdik. Yakın dönemde çalışanlarımızın kendi belirledikleri 2 gün ofisten, 3 gün ofis dışından çalıştıkları hibrit düzene geçtik. Ayrıca çalışanlarımız yıl içerisinde 6 hafta yurt içinde istedikleri yerden çalışabiliyor, bu da özellikle yaz ayları için tercih edilen ve beğenilen bir uygulamamız.

Çalışanlarının gelişimi için Novartis onlara ne gibi olanaklar sunuyor?

“Her çalışan bir yetenektir” sloganımızla çalışanlarımızın ihtiyaçlarına uygun gelişim programları belirliyoruz. ‘Gelişim Elimizde’ adını verdiğimiz yetenek yönetimi projemizle kişisel gelişim planları hazırlıyor, eğitimler ve ihtiyaca yönelik terzi işi programlar tasarlıyoruz. Biliyoruz ki gelişimin en önemli yolu, işi yaparken öğrenmek. Bu sebeple rotasyon, ek görevlendirme, kısa süreli yurt dışı görevlendirme, gölge roller (job shadowing), vaka çalışmaları gibi gelişim araçları kullanıyoruz.

Novartis’in gelecekteki yöneticilerini yetiştirmek ve gelişimlerine destek olmak amacıyla kurduğumuz ‘Parmak İzi Kulübü’ de bu alanda önemli bir uygulamamız. Ayrıca global eğitim platformumuzun zengin portföyünden tüm çalışanlarımız kendi ihtiyaçları ve ilgileri doğrultusunda istedikleri eğitimi alabiliyorlar. Eğitim bizim çok önemsediğimiz bir alan. Örneğin; pandemi döneminde çalışanlarımıza kişi başı 114 saatlik eğitim ve gelişim fırsatı sunduk. Bu alanda kendimizi sürekli güncel tutmaya ve uygulamalarımızı geliştirmeye devam edeceğiz. Genç çalışanlarımızı profesyonel hayata hazırlamak ve onların vizyonlarından yararlanmak için hayata geçirdiğimiz ‘Tersine Mentorlük’ programı ile nesiller arası bilgi alışverişi yaparak kurum kültürümüzün de devamlılığını sağlıyoruz. Bu uygulama kapsamında genç çalışanlarımız daha kıdemli ve farklı kuşaklarda bulunan yöneticilerimize mentorlük yapıyorlar.

Kadın çalışanları desteklemek adına ne gibi uygulamalarınız var?

Kadın çalışanlarımızı her alanda her durumda desteklemeyi önemsiyoruz. ‘Esnek Doğum İzni’ uygulaması, esnek süt izni, hamilelik koçluğu, süt odası, lohusa ve yeni doğan desteği gibi uygulamalarımız anne olan çalışanlarımızın hayatlarını kolaylaştırmak için hayata geçirdiğimiz uygulamalar. Ayrıca bebekleri 18 aylık olana kadar konaklamalı toplantılara bebekleri ve refakatçileriyle beraber katılabiliyorlar ve masraflarını şirketimiz karşılıyor.

Tüm çalışanlarımız gibi kadın çalışanlarımızın da fiziksel ve ruhsal sağlıkları bizim için son derece önemli. Dolayısıyla iş ve özel yaşam dengesini koruyan uygulamalarımızdan fayda sağlamaları bizi mutlu ediyor. Tüm çalışanlarımızın ve aile bireylerinin destek alabildikleri ve her alanda 7/24 danışmanlık hizmeti veren ‘Çalışan Destek Programı’ da kadın çalışanlarımızın sıkça faydalandıkları bir uygulamamız. Çalışanlarımızdan aldığımız olumlu geri dönüşlerin yanı sıra, birçok kez GPTW tarafından  ‘Kadınlar İçin En İyi İş Yeri’ seçilmemiz ve aldığımız özel ödüllerle takdir edilmek bizi çok mutlu ediyor.

Kadın çalışanları destekleyen yaklaşımımızı şirket dışına da taşımak amacıyla ülkemizin kız öğrencileri için bir sosyal sorumluluk projesine imza attık. Bahçeşehir Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi iş birliğiyle hayata geçirdiğimiz ‘Geleceğin İş Kadınlarını Destekliyoruz’ projesiyle bir dizi seminer gerçekleştirdik. Uzman konuşmacıların, kadın girişimcilerin ve kadın profesyonellerin ilham veren konuşmalarıyla yer aldığı bu seminerler ile kız öğrencilerimize kılavuzluk etmeyi amaçladık. Kadın çalışanları ve kız çocuklarının eğitimini hedefleyen projelerde yer almaktan Novartis olarak mutluluk duyuyoruz.

 

 

İlginizi çekebilir

Mor Gün’de İzmir Saat Kulesi Farkındalığın Işığını Yaktı

nya genelinde en sık görülen nörolojik hastalıklardan biri olan epilepsi hastalığına dikkat çekmek amacıyla 26 Mart Mor Gün - Epilepsi Farkındalık Günü’nde İzmir Saat Kulesi, epilepsi farkındalığının rengi mor ile aydınlatıldı.