Bugün ve nesiller boyunca insanların ve hayvanların sağlığını, yaşamlarını iyileştirecek, dönüştürecek çığır açıcı tedaviler geliştirme misyonuyla çalıştıklarını vurgulayan Boehringer Ingelheim Türkiye Genel Müdürü Okan Güner, şirketin nadir hastalıklar alanındaki yaklaşımını ve Ar-Ge çalışmalarını aktardı.
Nadir hastalıklar ile ilgili bilgi verir misiniz?
Nadir görülen hastalıklar, nadir olarak tanımlanmakla birlikte aslında dünya nüfusunun önemli bir kesimini etkiliyor. Bugün, dünya çapında tüm hastalıkların 8 binini nadir hastalıklar oluşturuyor. 300 milyon insan nadir hastalıklarla yaşıyor ve tıbbi ihtiyaçlarını karşılayacak tedavileri bekliyor. Nadir hastalıklar, toplumda 2000’de birden az sıklıkla görülen hastalıkları ifade ediyor. Sıklığı az olmasına rağmen ülkemizde yaklaşık 5 milyon kişinin bu hastalıklardan etkilendiği tahmin ediliyor ve toplumun yüzde 5-8’inin nadir hastalıklardan birine sahip olduğu biliniyor.
Günümüzde, genellikle genetik kökenli olan nadir hastalıkların yüzde 70’i çocukları etkiliyor. Hem genetik kökenli olmaları hem de tanılarının zor olması, tedavi seçeneklerinin ve tedaviye erişimin kısıtlı olması gibi nedenlerle bu hastalıklar maalesef yüksek oranda ölüm ve sakatlıkla sonlanıyor.
Hangi nadir hastalıklara yönelik tedavi çözümleri sunuyorsunuz?
Nadir hastalıklar alanında ağırlıklı olarak; akciğerlerde skar dokuların oluşmasına yol açan İdiopatik Pulmoner Fibrozis (İPF), vücut dokuları ile cildin tepkimeye geçmesine, sertleşmesine neden olan Sistemik Skleroz (Skleroderma), nadir cilt bozuklukları ve kanser gibi hastalıklara yönelik tedaviler sunuyoruz. Boehringer Ingelheim olarak bugüne kadar tatmin edici bir şekilde tedavi edilemeyen hastalıklara önemli katkılar sağlama hedefiyle yaşamları iyileştirecek ve dönüştürecek çığır açıcı tedaviler geliştirmeye devam edeceğiz.
Nadir hastalıklar alanında hangi çalışmaları gerçekleştiriyorsunuz?
Boehringer Ingelheim olarak, bugün ve nesiller boyunca insanların ve hayvanların sağlığını, yaşamlarını iyileştirecek, dönüştürecek çığır açıcı tedaviler geliştirme misyonuyla çalışıyoruz. Bu misyonumuz doğrultusunda, yenilikçi ilaçlarımızla henüz karşılanamayan tedavi ihtiyaçlarına cevap vermeyi hedefliyoruz. Dünyadaki en büyük hasta topluluklarından birini temsil eden nadir hastalıklara sahip bireylere Boehringer Ingelheim olarak yalnız değilsiniz diyoruz. Bu amaçla, daha fazla hastanın hayatına dokunmak ve hastaların doğru zamanda doğru tedavi ile buluşmasını sağlamak adına Ar-Ge çalışmalarımızın yanı sıra, hasta dernekleri, araştırmacılar, yeni girişimler ve sağlık yetkilileri ve kurumlarıyla iş birliklerini odağımıza alıyoruz.
Nadir hastalıklarla mücadele eden hastaların pek çok açıdan zorlu bir süreçten geçtiklerini biliyoruz. Bu nedenle, hastaları daha fazla sağlıkla buluşturmak için onları dinlemenin önemine inanıyor, onlarla aktif olarak etkileşime geçiyoruz. Biliyoruz ki, hastalarımız bizim doğru yolda ilerlememiz için en önemli kılavuzumuz.
Bu alandaki Ar-Ge çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Ülkemizde, nadir kanserler de dahil olmak üzere nadir hastalıklar, tüm aktif klinik araştırmaların yüzde 63’ünü oluşturuyor. Boehringer Ingelheim olarak, her hastanın ve hastalığın benzersiz olduğu gerçeğinden yola çıkıyor, nadir olarak tanımlanan hastalıklara yönelik, alanında ilk olan tedaviler geliştirmeyi amaçlıyoruz. Bununla birlikte, araştırma ve geliştirme programlarımız ile karşılanmamış tıbbi ihtiyaçların yüksek olduğu hastalıklara yönelik çığır açan tedavilerin bir sonraki fazına da odaklanıyoruz. Bu amaçla, araştırma ve geliştirme yatırımlarımızı sürdürülebilir olarak artırıyoruz. Nadir hastalıkları da içerecek şekilde 2022 yılında insan sağlığına yönelik Ar-Ge harcamalarımız bu alanda üretilen global çaptaki net ciromuzun yüzde 24,9’una denk geliyor. Yine 2022 yılında yeni üretim tesislerine ve donanımlara yapılan yatırımlarımız da 1 milyar Euroyu aştı.
MPR -TR -100869