Kişilerde ani başlangıçlı ve dalgalı seyreden, akıl karışıklığı, dikkat dağınıklığı, bilinç durumunda değişiklikle kendini gösteren bir tablo olarak tanımlanan deliryum hakkında Amerikan Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Dr. Bülent Kahyaoğlu bilgi verdi.
Deliryum hastalığı nedir, neden olur?
Kişilerde ani başlangıçlı ve dalgalı seyreden, akıl karışıklığı, dikkat dağınıklığı, bilinç durumunda değişiklikle kendini gösteren bir tablodur.
Özellikle 65 yaş üzeri kişilerde önceye ait demans ya da bilişsel işlevlerde bozulma varsa, beynin stres karşılama kapasitesindeki düşüş nedeniyle yeni bir stres yükünün kaldırılamaz olması bu tabloya yol açar. Ayrıca, yeni gelişen hastalık tablosu, travmalar (özellikle kalça kırıkları), hastaneye, yoğun bakım bölümüne yatış ve kullanılan ilaçlar da bu süreci doğurabilir.
Belirtileri nelerdir?
Dikkati yoğunlaştırmada güçlük, cevapların yavaşlaması, algıda güçlük, görsel ya da işitsel hayaller, genel hareketlerde yavaşlama ve azalma, yerinde duramama, sinirlilik, uyku düzeni ve iştahta değişiklikler, içe kapanma, çevreyle ilişkiyi kesme, duygudurumunda farklılıklar başlangıç belirtileri olabilir.
Tanısı nasıl konuyor ve tedavisi nasıldır?
Belirtilerin erken dönemde tanınması, yakınlarının, hastanedeyse sağlık personelinin dalgalı seyreden bulguları tanıması çok önemlidir. Tanı, eğitilmiş sağlık personeli tarafından yapılan, uygulaması basit ve kısa süren tarama testi (4 AT) ile konulur.
Demans ile aynı diyebilir miyiz ya da iki hastalık arasındaki fark nedir?
Demans, bilişsel işlevlerin (bellek, davranış, kişilik, problem çözme, değerlendirme, duygudurumu vb.) bir süreç içinde bozulmasıyla giden bir tablodur.
Deliryum ise, ani gelişen ve dalgalı seyreden bir bozulma tablosudur. Hastaların tıbbi bilgi dokümantasyonu ya da yakınlarının gözlemleri, iki tabloyu ayırt etmek için kullanılır.
Daha çok kimlerde görülür? Neden?
Uzun süreli hastane yatışları, varsa altta yatan hastalık tablosunun ağırlığı, kullanılan ilaçlar, yoğun bakım yatışları deliryumu tetikler. Kalça kırıkları ve büyük cerrahi girişim geçirenlerde, kanser hastalarında daha sık görülür. Bu grup hastaların önceden belirlenmesi, olası deliryum gelişimini önleme açısından önemlidir. Oda, personel seçimi, yakınlarına ve hastaya bilgi verilmesi önemli adımlardır.
Bu hastalara yaklaşım nasıl olmalıdır?
- Hastane koşullarının deliryumu önleyici şekilde düzenlenmesi önemlidir.
- Odaların aydınlık, güneş ışığı alacak şekilde olması, duvar saati, takvim yerleştirilmesi, hastaların yer/zaman yönelimine katkı sağlar.
- Gün ışığından mümkün olduğunca fazla yararlanması, gördüğü hayaller için aynı doğrultuda yanıt verilmesi gereklidir.
- Gece daha fazla olmak üzere, gündüz de çevre sessizliğinin sağlanması önemlidir.
- Durumu hakkında bilgi verilmesi, uyku düzeninin sağlanması, varsa gözlük, işitme cihazı gibi yardımcı araçların kullanılması önemlidir.
- Yakınlarının daha sık hasta yanında olması, alışkın olduğu küçük eşyaların getirilmesi işe yarar.
- Personelin yapılacak her şeyi, işlemleri ya da oda düzenlemesi konusunda yapılacakları önceden haber vermesi korkuları en aza indirmektedir.
- Hemşirelik hizmetlerinin ve tıbbi işlemlerin uyku saatlerine uygun olarak düzenlenmesi, hastaların beslenme ve sıvı alımı miktarlarının izlenmesi gerekir.
- Enfeksiyon gelişiminin önlenmesi, genel durum bozulması ve deliryum tetikleyici antibiyotik kullanımının önüne geçebilmektedir.
- Tedavi sürecinde hastanın kendine ya da çevreye zararı yoksa sakinleştirici ilaç kullanımı önerilmez.