‘Sağlık için Değer’ yaklaşımı çerçevesinde üretim ve Ar-Ge’ye yaptığı yatırımlarla yıllar içinde uluslararası bir ilaç şirketine evrilen Nobel İlaç’ın onkoloji ve hematoloji alanındaki çalışmaları ve tedavi seçeneklerine ilişkin sorularımızı Nobel İlaç Uzmanlık Ürünleri İş Birimi Direktörü Esra Özarpacı ve Nobel İlaç Onkoloji Bölüm Müdürü Burak Levent yanıtladı.
Sizi biraz tanıyabilir miyiz
Esra Özarpacı: 1994’de Pfizer finansta ilaç sektörüne adım attım. Ürün müdürlüğü, satış ve pazarlama müdürlüğü gibi rollerden sonra 2012 yılında Sandoz İlaç’a satış & pazarlama direktörü olarak atandım. 2014 yılında pazarlama direktörlüğüne geçtim. 2017’de ise strateji direktörü olarak Nobel yolculuğum başladı. 2022 yılından beri pazarlama ve satış direktörü olarak MSS, kardiyoloji, onkoloji, mematoloji, hepatoloji, nefroloji, nadir hastalıklar iş birimlerinden oluşan uzmanlık bölümünün başında rol alıyorum.
Burak Levent: İstanbul Alman Lisesi ve Boğaziçi Üniversitesi Makine Mühendisliği mezunuyum. Aynı üniversitenin Exec. MBA programını da tamamladım. Bosch, Eczacıbaşı ve Nobel İlaç firmalarında farklı pazarlama, strateji ve iş geliştirme pozisyonlarında yöneticilik deneyimleri sonrasında 2022 yılı Ekim ayından beri Nobel İlaç Onkoloji ve Hematoloji takımlarının liderliğini yürütüyorum.
Kısaca Nobel İlaç’tan, Nobel İlaç’ın onkoloji ve hematoloji alanındaki vizyonundan bahseder misiniz?
Kökleri 70 yıl öncesine, eczacılığa dayanan Nobel, bugün ‘Sağlık İçin Değer’ yaklaşımı çerçevesinde üretim ve Ar-Ge’ye yaptığı yatırımlarla yıllar içinde uluslararası bir ilaç şirketine evrilmiştir.
Türkiye’de üç, Kazakistan ve Özbekistan’da birer tane olmak üzere üretim ve Ar-Ge çalışmalarımızı yürüttüğümüz beş ana kampüsümüz bulunuyor. Bunlara ek olarak Gebze’de de biyoteknoloji üzerine Ar-Ge yatırımlarımız mevcut.
Yüzde yüz yerli sermayeli bir şirket olarak, sağlık sektöründe 70 yıla dayanan saygın geçmişimiz ve tecrübemizle uluslararası arenada da çalışmalarımıza kesintisiz bir şekilde devam ediyoruz. 50’den fazla ülkeye ürün ihraç ediyor, 20’den fazla ülkede kendi organizasyonlarımızla faaliyetlerimizi yürütüyoruz.
Ar-Ge ve üretim gücümüzü birleştirip hammaddeden bitmiş ürüne yüksek katma değerli ilaç üretebilen yapımız sayesinde dışa bağımlılığı azaltmayı ve hastaların ilaçlara erişimini kolaylaştırmayı hedefliyoruz.
20 farklı terapötik alanı kapsayan çeşitli hastalıklara yönelik portföyümüzü Ar-Ge çalışmalarımızla sürekli geliştiriyor, yenilikçi ürünler ekleyerek büyütüyoruz. Bu yaklaşımımız, onkoloji ve hematoloji alanındaki vizyonumuzun da temelini oluşturuyor. ‘Sağlık için değer’ yaklaşımı ile hareket ederek onkoloji ve hematoloji alanında ihtiyaç duyulan ilaçları hastaların erişimine sunmak bizim önemli misyonlarımızdan birini oluşturuyor.
Sağlık sektörü çok hızlı bir gelişim gösterirken onkoloji ve hematoloji alanları yıllardır bu anlamda öncülük yapıyor. Dolayısı ile sağlık çalışanlarının tüm yenilikleri takip edebilmesi gün geçtikçe zorlaşıyor. Biz de Nobel olarak faaliyet gösterdiğimiz tüm coğrafyalar arasında bir etkileşim alanı oluşturarak başta ülkemiz olmak üzere sağlık endüstrisinin know-how’ına katkı sağlamayı çok fazla önemsiyor ve buna yatırım yapıyoruz.
Nobel İlaç olarak biyoteknolojik ürünlerin pek çok hastalığın tedavisinde yeni olanaklar sağlayacağına inanıyoruz. Bu inanç doğrultusunda, biyoteknoloji alanında yerli üretim gerçekleştirmek ve yeni moleküller geliştirmek hedeflerimiz çerçevesinde çeşitli yatırımlara imza atıyoruz. Söz konusu bu yatırımlarla biyoteknolojik ilaçların ülkemizde üretilmesini sağlayıp hem yerel hem de uluslararası pazarlarda kullanıma sunarak sektördeki öncü konumumuzun altını bir kez daha çizmek istiyoruz.
Nobel hangi kanser tiplerine odaklanıyor?
Onkoloji ve hematoloji tedavilerine odaklanan geniş ürün yelpazemiz sayesinde solid tümörler ve hematolojik kanserler gibi farklı kanser türlerine yönelik tedavi seçenekleri geliştiriyoruz. Yüksek kaliteli ve etkili tedaviler sunarak hastaların yaşam kalitesini artırmak ise bu alanlardaki vizyonumuzun temelini oluşturuyor.
Onkoloji ve hematoloji ürün portföyümüzde, geçtiğimiz yıl lansmanı yapılan ürünlerimizle beraber 8 ürün bulunuyor.
Onkoloji portföyündeki bu akıllı ilaçlar, küçük hücre dışı akciğer kanseri (khdak), metastatik renal hücreli karsinom (mRHK), gastrointestinal stromal tümörler (GİST), pankreatik nöroendokrin tümörler (pNET), hepatoselüler kanser (HSK) ve diferansiye tiroid kanserleri gibi farklı tedavi alanlarında kullanılıyor.
Hematoloji tedavi portföyümüz ise Malign ve Benign Hematolojik Hastalıklar olmak üzere iki alt gruba ayrılıyor. Malign Hematolojik Hastalıklar Grubu’nda kronik miyeloid lösemi (KML) hastalığında çığır açan hedefe yönelik tedavilerden 2 ürünümüz ile myelodisplastik sendrom (MDS) hastalığında görülen refrakter anemi (RA) tedavileri yer alıyor.
Benign Hematolojik Hastalıklar Grubu’nda iki ürünümüzle immün trombositopeni (ITP) ve demir şelasyon tedavileri odağında hasta çözümleri sunuyoruz..
Onkoloji alanına Nobel’in yaptığı yatırımlardan söz eder misiniz? Yerli üretiminin önemi için neler söylersiniz?
Nobel İlaç olarak, kanser tedavisinde erişim eşitliğine büyük önem veriyoruz. Hammaddeden bitmiş ürüne kadar kanser tedavisini destekleyecek uluslararası kalitedeki eşdeğer ürünleri uçtan uca üretiyoruz. Faaliyetlerimizin iki temel amacı bulunuyor. İlki, Ar-Ge’mizde geliştirdiğimiz ürünleri en yüksek kalitede güvenli bir şekilde üretmek. İkincisi ise ürettiğimiz ürünlerimizi doğru miktar ve zamanda dünyanın dört bir yanındaki hastalara ulaştırarak kanserle mücadeleye destek olmak.
Bu amaç doğrultusunda biyoteknolojik ilaç üretimi için yurt içinde ve yurt dışında yatırımlar gerçekleştiriyoruz. Uluslararası kalite standartlarındaki eşdeğer ürünlerimizle hem farklı coğrafyalarda toplum sağlığını desteklemek hem de hekimlere kanser alanında hasta yararına tedavi seçenekleri sunmak misyonumuz çerçevesinde Kazakistan’da meme kanseri üzerine üç biyoteknolojik ilaç için iş birliği anlaşması imzalamış bulunmaktayız.
Türkiye’de yerli sermaye ile kimyasal ve biyoteknolojik ilaç üzerine hammadde üretimi, Ar-Ge faaliyetleri ve bitmiş ürün üretimi gerçekleştiren bir ilaç şirketiyiz. Düzce’deki ‘İnovasyon ve Üretim Kampüsü’ olarak adlandırabileceğimiz tesisimizde 750’den fazla çalışanımızla 200 milyon kutu üretim kapasitesine sahibiz ve aynı anda 32 Ar-Ge projesini yürütebiliyoruz. 126 molekül ve 1.500’den fazla ürün formuyla 50’den fazla ülkeye ürünlerimizi ihraç ediyoruz. Bu geniş ürün yelpazemizle kanser tedavisi de dahil olmak üzere global sağlık sektörüne önemli katkılar sağlıyoruz.
Ülkemizdeki yatırımlarımız sayesinde aynı zamanda ithalatın üzerinde ihracat gerçekleştirerek cari fazla veren nadir ilaç şirketlerinden biri olmanın gururunu yaşıyoruz. Bu durumun, yerli üretimin genelde ülke ekonomisine özelde ise sağlık sektörüne bağımsızlık ve sürdürülebilirlik sağladığını açıkça gösterdiği kanaatindeyim.
Nobel İlaç olarak, onkoloji alanındaki yatırımlarımız ve yerli üretim kapasitemizle Türkiye’nin ilaç sektöründe uluslararası bir marka haline gelmesine de katkıda bulunuyoruz. Toplum sağlığını destekleyen yüksek kaliteli ve erişilebilir tedavi seçenekleri sunarak hem ülkemizde hem de dünya genelinde kanserle mücadelede önemli bir görev üstleniyoruz.