Takeda Türkiye’de Atama

Takeda Türkiye’nin Pazara Erişim ve Kurumsal İlişkiler Departmanı yeniden yapılandı. Departmanın direktörlüğüne Ahmet Bilgiç, müdürlüklerine ise Hüseyin Emre Selvi ve Belma Atalay atandı. 

Dünyanın en büyük ilk 10 ilaç şirketi arasında yer alan küresel, hasta merkezli, Ar-Ge odaklı biyofarma lideri Takeda, 2009 yılından bu yana Türkiye’de faaliyet gösteriyor.  Önce insan yaklaşımıyla odağına çalışanlarını koyan, “Top Employers Institute – En İyi İşveren” ödülüne ve Great Place To Work Enstitüsü tarafından “Çalışılabilecek En İyi İş Yeri” sertifikasını sahip Takeda Türkiye’nin Pazara Erişim Kurumsal İlişkiler Departmanı geçtiğimiz günlerde yeniden yapılandı. Departmanın direktmrlük pozisyonuna Ahmet Bilgiç, müdürlük pozisyonlarına ise Hüseyin Emre Selvi ve Belma Atalay atandı.

Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi mezunu olan ve Dowling Collega’da MBA programını tamamlayan Ahmet Bilgiç profesyonel iş hayatına 2003 yılında Amerika’da The Oil Depot Pazarlama Müdürü olarak başladı. Sonrasında kariyerine sağlık sektöründe devam eden Bilgiç, sırasıyla, Tepe Teknoloji Servisleri şirketinde Proje Müdürü, TCHealth Bilgi Teknolojileri’nde Sağlık Yönetimi ve Finansman Danışmanı, Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği (AİFD), Allergan, Novo-Nordisk’de Pazara Erişim Müdürü ve Sanofi Türkiye’de Pazara Erişim Lideri olarak görev yaptı. Son olarak Gilead Türkiye’de Pazara Erişim Direktör Yardımcısı olarak fiyatlandırma ve geri ödeme alanlarında stratejilerin geliştirilmesi ve hayata geçirilmesi sorumluluğunu üstlendi. Ahmet Bilgiç halen AİFD Geri Ödeme Çalışma Grubu Başkanı olarak dernekte aktif rol üstleniyor.

İlginizi çekebilir

Meme Kanserinde Kişiselleştirilmiş Tedavi Yaklaşımıyla 10 yılda 25,4 milyar TL Tasarruf Mümkün

Ekim Meme Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında Roche İlaç Türkiye’nin katkılarıyla hazırlanan ‘Erken Evre HER2+ Meme Kanserinde Kişiselleştirilmiş Tedavi Yaklaşımlarının Klinik, Ekonomik ve Toplumsal Değeri’ çalışmasının sonuçları açıklandı. Çalışma, erken evre meme kanserinde tedavi yaklaşımının kadınların yaşam kalitesini, iş gücüne katılımını ve toplumsal üretkenliği destekleyerek sağlık sistemine uzun vadeli değer yarattığını ortaya koyuyor.