Her İnsanın Hak Ettiği Tedaviye Erişebilmesi için Çalışıyoruz

Astellas İlaç Türkiye Pazara Erişim ve Resmi İlişkiler Direktörü Ayşe Bozkurt Özgüven ile Türkiye’de ilaçların pazar erişim süreçleri, pazar erişim fonksiyonunun şirket organizasyonları içerisindeki rolü, önemi ve geleceği hakkında bir söyleşi gerçekleştirdik.

Ayşe Bozkurt Özgüven

Astellas İlaç Türkiye Pazara Erişim ve Resmi İlişkiler Direktörü

Sizi biraz tanıyabilir miyiz?

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Kimya Mühendisliği ve Gıda Mühendisliği mezunuyum. Kariyerime, 2006 yılında Abdi İbrahim İlaç AR-GE Departmanı’nda görev alarak adım attım. Sonrasında 2008 yılında Eczacıbaşı Baxter ile pazara erişim yolculuğum başladı. 2011 yılından bu yana Astellas İlaç Türkiye’de pazara erişim, ruhsatlandırma, kalite güvence alanında çeşitli görev ve sorumluluklar üstleniyorum. Hâlihazırda, pazara erişim ve resmi ilişkiler direktörü pozisyonunda görev alıyorum.

Pazar erişim birimleri ilaç sektöründe nasıl bir ihtiyaçla kuruldu ve nasıl gelişti?

İlaç sektöründe pazar erişim departmanları kurulmadan önce, fiyatlandırma ve geri ödeme süreçleri ruhsatlandırma departmanları tarafından gerçekleştiriliyordu. Avrupa’da özellikle 90’lı yıllar itibarıyla devletlerin kaynaklarının doğru yönetilmesi, firmaların yatırımlarının etkin bir şekilde planlaması ihtiyacı doğdu. Sonrasında geri ödeme kararlarının sağlık ve teknoloji değerlendirmesi ile bağdaştırılması, referans fiyatlandırma sistemi ile ilaç fiyatlarında regülasyona gidilmesi konuları ön plana çıktı. Bütün bu konular, ülkemiz içinde referans kaynağı oldu. 2005 yılı itibarıyla Türkiye’de referans fiyatlandırmaya geçilmesi ve daha sonrasında geri ödeme sürecinin daha kapsamlı bir değerlendirmeye evrilmesi ile pazar erişim departmanları kurulmaya başlandı. Aradan geçen 20 yıl içerisinde de pazar erişim departmanları, ilaç şirketlerinin en kritik departmanlarından biri haline geldi diyebiliriz.

Ülkemizdeki ilaç ruhsat sürecinin işleyişi ve ülkemizdeki ilaçların pazar erişim sürecini biraz anlatır mısınız?  Bu anlamda Türkiye’deki genel durumu değerlendirecek olursanız dünyadan nasıl farklarımız var?

Türkiye’deki ruhsatlandırma süreci Avrupa standartları ile oldukça benzerlik gösteriyor. Birçok ülkeye göre oldukça iyi yönetilen bir sürece sahibiz. Bununla birlikte, özellikle bazı ürünlerde ruhsatlandırma süreci ile paralel yürümesi gereken Good Manufacturing Practices (GMP) süreçlerinde gerçekleştirilecek iyileşmelerin de pazar erişimde yaşanan gecikmelerin önüne geçeceğine inanıyorum.

Son yıllarda Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TITCK), ruhsatlandırma alanında birçok inovatif adım attı. Süreçlerin daha da geliştirilmesi sonrasında, Avrupa ile paralel ruhsat onayları alındığını görmemiz mümkün olacaktır diye düşünüyorum. Geri ödeme süreci ise elbette devlet bütçesinin yönetimi ile direkt ilgili olduğundan birtakım zorlukları içinde barındırıyor. Bununla birlikte Türkiye’nin büyük bir sosyal devlet olması ve SGK’nın tüm nüfusu kapsayıcı geri ödeme modeli ülkemizin dünyaya örnek olduğu alanlardan biri olmaya devam ediyor.

Tüm bunların yanı sıra, hastaların ülkelerde yenilikçi tedavilere erişim seviyesini ölçen W.A.I.T. anketinin sonuçlarına göre Türkiye’de, araştırmaya alınan 160 yenilikçi ürüne erişim oranı yüzde 15 seviyesinde. Bu oranın daha da yükselmesi için büyük bir potansiyele sahibiz. 1

Biriminizin faaliyetlerini biraz anlatır mısınız, neler yapıyorsunuz? En önemli paydaşlarınız kimler ve nasıl bir iş birliği ile çalışmalarınızı yürütüyorsunuz?

Departmanımız iç ve dış paydaşları kapsayacak şekilde tüm pazar erişim, fiyatlandırma ve geri ödeme süreçlerinden sorumlu. Ürünlerimizin geliştirme aşamalarından itibaren süreçlerin içindeyiz ve pazar erişim stratejisi ve fiyatlandırma hazırlıklarımıza bu aşamada başlıyoruz.

Türkiye’deki hastaların yenilikçi tedavilere erişimi için global merkezimizden tamamlanması gereken onaylar, ruhsatlandırma sürecinde erişim stratejisi ile ilgili konulardaki takım çalışmaları, geri ödeme dosyalarının hazırlığı, süreç içerisinde değer mesajlarımızın oluşturulması, iç ve dış paydaşlar arasında etkin bir şekilde iletişim köprülerinin kurulması, otoriteden gelen soruların hızlı ve doğru şekilde cevaplandırılması bizim temel görev tanımımız.

Departman olarak şirketimizdeki diğer departmanlarla iş birliği ve yakın temas halinde çalışmak da işimizin işleyişi ve başarısında büyük rol oynuyor. Bu nedenle, ticari iş birimleri, medikal, finans, tedarik birimi, ruhsatlandırma, finans departmanlarımızla yoğun çalışmalarımız oluyor.  Ürünlerimizin global onay süreçlerinden geri ödeme planlarına kadar tüm çalışmalar, farklı departmanlarımızdan gelen katkılarla oluşturuluyor.

Pazaar erişim fonksiyonu bir ilaç firması için nasıl fark yaratabilir?

Ürünlerin doğru koşullarda ve doğru şartlarda pazara sunulabilmesi, bir ürünün lansmanı için olmazsa olmaz bir gereklilik. İlaç şirketlerinin ilaçlarını ihtiyacı olan hastalara ulaştırabilmeleri, fiyat ve geri ödeme süreçlerinin tamamlanmasından sonra gerçekleşebiliyor. Pazar erişim fonksiyonları, şirketin global merkezi,  şirket ve otoriteler arasında başarılı köprüler kurabildiğinde lansman mükemmeliyetine direkt olarak etki etmiş oluyor.  Fırsatları görebilen, zorlukları yönetebilen ve kompleks durumları basitleştirerek çözüm üretebilen pazar erişim birimlerinin firmalar için büyük bir kaynak olduğunu düşünüyorum.

Şu an Astellas’ın ruhsat aşamasında kaç ilacı var ve bu ürünler hangi tedavi alanlarında?

Astellas Türkiye olarak, şu anda 3 ürünümüz için GMP ve ruhsat süreçlerimiz devam ediyor. Buna ek olarak, ruhsatlandırma süreci henüz başlamamış ürünlerimiz de var. Onkoloji, kadın sağlığı, göz ve gen terapileri firma olarak odaklanacağımız alanların başında geliyor.

Pazara erişim ve resmi ilişkiler biriminin şirket organizasyonunuz içindeki yeri ve öneminden bahseder misiniz? Birimin kendi içerisinde nasıl bir organizasyonel yapısı var?

Departmanımız direkt genel müdürümüze bağlı bir departman olarak çalışıyor. Pazara erişim ekibi olarak, şirketteki tüm fonksiyonlar ile aktif bilgi alışverişinde ve iş birliği içerisinde olan stratejik partner bakış açısı ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz.  İstanbul ekibimizde benimle birlikte çalışan pazara erişim kıdemli müdürü ve pazara erişim uzmanı takımımız mevcut. Ankara’da ise resmi ilişkiler müdürümüz görev yapıyor. 

Bu alanda çalışmanın zorlu/keyifli tarafları neler?

İş yaşamında geliştirilmesi gereken en önemli yetkinliklerin ‘çeviklik ve esneklik’ olduğunu düşünüyorum. Pazar erişim alanında çalışmak, bu önemli becerileri geliştirmek konusunda oldukça besleyici ve keyif verici. Yine, işimizi yaparken pek çok farklı profil ve görevdeki paydaşlarla birlikte çalışıyoruz. Bu durum dışarıdan bir zorluk gibi görünse de değişik bakış açılarını görme, farklı fikirlerden öğrenme ve etkili iletişim kurabilme yönümüzü geliştiriyor.

İşimizin değişen koşullara hızlı bir şekilde uyum sağlamak gerekliliği ise bir başka zorlayıcı tarafı olabilir. Ancak bu zorluğun da bizi sürekli dinamik ve enerjik tutarak iş başarımıza katkı sağladığını ifade etmek isterim.

Bu alanda çalışmak için ne gibi yetkinlikler gerekiyor? Biriminize yeni bir çalışma arkadaşı dahil olacaksa adaydaki öncelikli kriterleriniz neler olur?

Kesinlikle ‘çeviklik’. Çalışma arkadaşlarımın zorlu koşullarda dayanıklı olabilmeleri ve bu dayanıklılığı kaybetmeden farklı bakış açıları geliştirebilmeleri çok önemli. Bu departmanda çalışabilmek için sonuç odaklı tutum kadar süreçleri yönetmek ve paydaşlarla güçlü iletişim kurabilmek de önemli. 

Bir başka ve çok önemli unsur da proaktif olabilmek. İşimizde beklenmedik durumlara ve bunlara karşı alacağımız aksiyonlara hazır olmamız gerekiyor. Dolayısıyla öngörüler de büyük önem taşıyor. Pazar erişim alanında çalışmak isteyen bir kişinin proaktif olması gerekiyor. 

Pazar erişimin geleceği hakkındaki görüşlerinizi de alabilir miyiz?

Bugün ilaç sektöründe küresel çapta Ar-Ge faaliyetlerine yaklaşık 212 milyar dolarlık yatırım yapılıyor ve 2026’da bu oranın 254 milyar dolar seviyesine ulaşacağı öngörülüyor. Ülkemizde ilaç sektörüne yönelik Ar-Ge yatırımları 2017 yılında 86 milyon dolar iken, 2020 yılında 325 milyon dolar seviyesine ulaştı. Bu rakamların ülkemiz başta olmak üzere daha da artacağını öngörüyoruz.2

Dolayısı ile pazar erişimin, önümüzdeki 10-20 yıl içinde daha da kritik bir fonksiyon haline geleceğini düşünüyorum. Dünyada biyoteknoloji ve gen terapisi alanındaki gelişmeler; insan nüfusunun yaşlanması ve de devletlerin kaynaklarının yönetiminin gelecekte daha da kritik önem kazanacak olması gibi nedenlerle, firmalarda bu alanlarda yetkin kişilerin görev yapması sürdürülebilirlik için çok önemli.

Eklemek istedikleriniz…

Astellas İlaç Türkiye’de hepimiz, “Yenilikçi bilimi hastalar için değere dönüştürmek” vizyonumuzla ve her geçen gün daha fazla hastanın sağlığını iyileştirmek tutkumuzla çalışıyoruz.

Pazara erişim departmanı olarak biz de vizyonumuz ve güçlü hasta odağımızla, bundan sonra da her insanın hak ettiği tedaviye erişebilmesi için tüm yetkinliklerimizi ortaya koyarak çalışmaya devam edeceğiz.

Referans: 1  2 https://www.aifd.org.tr/haberler/saglik-ekosistemi-paydaslari-yenilikci-ilaclar-sempozyumunda-yenilikci-ilaclarin-gelecegini-konustu/#_ftn

İlginizi çekebilir

Abdi İbrahim Vakfı ile Her ‘ODA’da Umut Var!

Türk ilaç sektöründe 22 yıldır lider konumda yer alan Abdi İbrahim, toplumsal yatırım programları çerçevesinde bilimsel eğitime dair fark yaratan projelerine bir yenisini daha ekledi. Abdi İbrahim Vakfı çatısı altında Okul Destek Derneği iş birliği ile hayata geçirilen ODA (Ortaokul Destek Akademisi) projesiyle devlet okullarında okuyan 250 depremzede ortaokul öğrencisine ücretsiz online eğitim verilecek, projenin son başvuru tarihi ise 22 Eylül 2024.