AstraZeneca Türkiye Ruhsatlandırma ve Pazar Erişim Direktörü Görkem Saka ile Türkiye’de ve dünyada ilaçların pazara erişim ve ruhsatlandırma süreçleri, pazar erişim fonksiyonun geleceği hakkında bir sohbet gerçekleştirdik.
Görkem Saka
AstraZeneca Türkiye Ruhsatlandırma ve Pazar Erişim Direktörü
Sizi biraz tanıyabilir miyiz?
2003 yılında Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nden mezun olduktan sonra 2005 yılında Amerika’da Pittsburgh Üniversitesi’nde Endüstri Mühendisliği Bölümü’nde yüksek lisansımı, 2010 yılında ise tıpta karar alma konusunda doktoramı tamamladım. Kariyerime 2003 yılında ABD’de Pittsburgh Üniversitesi’nde araştırma görevlisi olarak başladım. 2008 – 2009 yılları arasında yine ABD’de Merck & CO’da global sağlık ekonomisti olarak görev aldım. Daha sonra Türkiye’ye dönerek sırasıyla 2010-2011 yılları arasında Bayer’de sağlık ekonomisi ve sonuç araştırmaları müdürü, 2012-2013 yılları arasında Merck Sharp & Dohme’de pazar erişim direktör yardımcısı, 2014-2016 yılları arasında Amgen’da kıdemli pazar erişim müdürü, 2016 – 2020 tarihleri arasında AbbVie’de Ppazar erişim ve resmi ilişkiler direktörü olarak çalıştım. 2020 yılından bu yana ise AstraZeneca Türkiye’de ruhsatlandırma ve pazar erişim direktörü olarak görev yapıyorum.
Pazar erişim birimleri ilaç sektöründe nasıl bir ihtiyaçla kuruldu ve nasıl gelişti?
Pazar erişim birimleri, hastaların en doğru tedavilere ulaşmasını desteklemeyi amaçlıyor.
Fiyatlandırma, geri ödeme, sağlık ekonomisi gibi ilaç sektörüne özgü süreçlerin yürütülmesini ve yenilikçi tedavilerin dünya genelinde maksimum sayıda ihtiyaç sahibi kişiye ulaşmasını sağlıyor. Bu birim dünyada ve ülkemizde son yıllarda önemi giderek artan, stratejik ve temel bir fonksiyon olma özelliği taşıyor. Pazar erişimin önemi şirketlerin sadece ülke organizasyonlarında değil, bölge ve global organizasyonlarında da yükselişte, ayrıca üst yönetim ekiplerinde de temsil ediliyor. Ruhsatlandırma ve pazar erişim AstraZeneca Türkiye’de de iş birimleri, finans, medikal, kurumsal ilişkiler, insan kaynakları ve satış kanalları ile ülke yönetim kurulunda temsil edilen kilit öneme sahip bir fonksiyon.
İlaçların pazara erişim süreçleri açısından Türkiye’deki genel durumu dünya ile kıyasladığınızda neler söylemek istersiniz?
Türkiye sağlık ve ilaç endüstrisi açısından büyük bir potansiyele sahip. Başta İstanbul ve Ankara olmak üzere özel, kamu ve üniversite hastaneleri dünyadaki en yüksek teknolojilerle donatılmış durumda. Mevcut ilaçlara ve sağlık hizmetlerine erişim sağlanıyor olsa da yeni ilaçlara erişimi kolaylaştıracak süreçlerin iyileştirilmesine duyulan gereksinim devam ediyor. Avrupa’da 2018-2021 yılları arasında hastalara sunulan yeni ilaçların sayısı 168 iken Türkiye’de bu sayı 10 oldu. Avrupa İlaç Üreticileri ve Birlikleri Federasyonu’nun (EFPIA) 2023’te yayımladığı Hastaların Yenilikçi Tedavilere Erişimi Bekleme Raporu’na göre, 2018- 2021 yılları arasında Avrupa ülkelerinin yeni ruhsat alan ilaçlara erişimine bakıldığında, Türkiye’deki hastalar, belirtilen son dört yılda Avrupa Birliği’nde onay almış yeni ilaçların yüzde 94’üne erişemiyor. Aynı raporda son dört yılda yeni ilaçların sadece yüzde 21’inin Türkiye’ye geldiği görülüyor.
2015 – 2021 yılları arasında ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından onaylanan 300 ilacın yalnızca 44’ü Türkiye’de ruhsat aldı. Ülkemizin dahil olduğu referans fiyat sistemi doğrultusunda sektörümüzün sürekliliği ve sürdürülebilirliği açısından iyileştirmeye ihtiyaç duyuluyor. Bu konuda gerek kamu gerek özel sektör gerekse akademik çevreler ile her zaman iş birlikleri yapmaya, üzerimize düşen tüm sorumluluğu yerine getirmeye hazır olduğumuzu bu vesileyle bir kez daha vurgulamak isterim.
Pazar erişim ve ruhsatlandırma biriminin şirket organizasyonunuz içindeki yerinden ve faaliyet alanından bahseder misiniz? En önemli paydaşlarınız kimler?
AstraZeneca Türkiye Ruhsat ve Pazar Erişim Direktörlüğü bünyesinde ruhsatlandırma, fiyatlandırma, geri ödeme, stratejik sağlık inisiyatifleri ve sağlık politikaları fonksiyonları yer alıyor. Şirketimizin araştırma ve geliştirme hattında bulunan, klinik çalışmaları devam eden ya da farklı ülkelerde sağlığın hizmetine sunulmuş olan fakat Türkiye’de henüz hastalara erişimi bulunmayan ürünlerimiz için ise ülkemize ve ürüne özgü yaklaşımlar oluşturuyoruz. Bunların yanı sıra, özel sağlık inisiyatifleri kapsamında yerelleşme projelerini yürütüyoruz. Şirket dışında oldukça geniş bir paydaş ağımız var. Hem sektörümüz hem de birimimiz açısından en önemli paydaşlarımız tabii ki kamu kurumları. Sosyal Güvenlik Kurumu, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, Sağlık Bakanlığı’nın diğer birimleri, Hazine ve Maliye Bakanlığı en sık temasta olduğumuz kurumlar. Ayrıca sektörel dernekler, ticari birlikler, büyükelçilikler ve üniversiteler de birlikte çalıştığımız önemli kurumlar arasında yer alıyor.
Bu alanda çalışmanın zorlu ve keyifli tarafları neler?
İlaç sektörü, çalışanlarının eğitim düzeyinin yüksek olduğu birçok farklı alandan ve coğrafyadan kişilerle çalışmanıza olanak sağlayan dinamik bir sektör. Ruhsatlandırma ve pazar erişim hem global hem de Türkiye organizasyonlarında uzun yıllardır keyif alarak çalıştığım bir alan. Aynı anda birden çok tedavi alanına destek verildiğinden kapsamlı bir gelişim sürecinin de içinde oluyorsunuz. Her farklı ürün için yeni bir strateji geliştirme ve uygulama imkânınız oluyor. Pazar erişim biriminin birçok kariyer fırsatı sunduğunu da düşünüyorum; fakat işimizin doğası gereği bir stratejinin oluşturulması ve hayata geçmesi arasındaki süre çok uzun olabiliyor ki bu da işimizin zorlayıcı tarafı diyebilirim.
Bu alanda çalışmak için ne gibi yetkinlikler gerekiyor? Biriminize yeni bir çalışma arkadaşı dahil olacaksa adaydaki öncelikli kriterleriniz neler olur?
Bu alanda çalışmayı düşünen gençler gelişim ve araştırmaya açık olmalılar. Türkiye’de ve dünyada ruhsatlandırma ve pazar erişim alanındaki yenilikleri takip etmek, meraklı olmak önemli. İç ve dış birçok paydaşla çalışıldığı için iletişim yeteneği bu birimde çalışmanın olmazsa olmazı. Aynı zamanda analitik ve yenilikçi düşünebilmek de önemli bir özellik. Ayrıca yabancı dil seviyeleri de iyi olmalı. Adaylar için öncelikli kriterlerimiz bunlar.
Son olarak pazar erişimin geleceği hakkındaki görüşlerinizi de alabilir miyiz?
Pazar erişimin önemini daha da artırarak gelecekte sektörümüzün kilit fonksiyonlarından biri olmaya devam edeceğini öngörüyorum. Yenilikçi tedavilerin doğru hastalarla buluşturabilmesi bizim ve bütün paydaşlarımızın en büyük arzusu. Bu bağlamda pazar erişimin stratejik öneminin daha da artacağını, aynı zamanda pazar erişim bakış açısının sadece fonksiyonel değil, organizasyonel bir kabiliyet olma yönünde ilerleyeceğini de düşünüyorum.