Yenilikçi İlaç Erişim Stratejilerinin Hayata Geçirilmesinde Pazar Erişim Kritik Öneme Sahip

Dünyada ve Türkiye’deki sınırlı ilaç bütçesi içerisinde hastalar için sürdürülebilir, ulaşılabilir ve nitelikli sağlık hizmeti sunulmasını amaçlayan pazar erişim biriminin, yenilikçi ilaç erişim stratejilerinin hayata geçirilmesinde kritik bir rolü olduğunu söyleyen Daiichi Sankyo Türkiye Pazar Erişim ve Ruhsatlandırma Direktörü Çiğdem Şar, direktörlüğün yapısı ve çalışmaları hakkında bilgiler vererek pazar erişimin geleceği hakkındaki görüşlerini paylaştı.

Çiğdem Şar

Daiichi Sankyo Türkiye Pazar Erişim ve Ruhsatlandırma Direktörü

Sizi ve ekibinizi biraz tanıyabilir miyiz?

2008 yılında Koç Üniversitesi Kimya ve Biyoloji Mühendisliği Bölümü’nden mezun olduktan sonra, İtalya’da SDA Bocconi Üniversitesi Uluslararası Sağlık Ekonomisi, Yönetimi ve Politikaları Bölümü’nde yüksek lisansımı tamamladım. İlaç sektörü kariyerime 2009 senesinde başladım. Pazar erişim, fiyatlandırma, sağlık ekonomisi alanlarında uluslararası firmalarda farklı ulusal ve bölgesel pozisyonlarında çalıştıktan sonra, 2022 yılında Daiichi Sankyo Türkiye’ye Pazar Erişim ve Ruhsatlandırma Direktörü olarak katıldım.

Gurur Tercan- Çiğdem Şar- Özge Ergin

Genç bir ekipten oluşan Daiichi Sankyo Türkiye Pazar Erişim ekibimizde, Nisan 2023’den beri pazar erişim müdürü pozisyonunda görev yapmakta olan Gurur Tercan, Eskişehir Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü’nden mezun olduktan sonra, Hacettepe Üniversitesi’nde sağlık ekonomisi ve farmakoekonomi yüksek lisansını tamamladı. 2019 yılında kariyerine başlayan Gurur Tercan, Daiichi Sankyo’ya katılmadan önce, pazar erişim alanında farklı görevlerde çalışıyordu.

Ekibimizin en genç üyesi olan Özge Ergin, Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden 2021 yılında mezun oldu, şu anda da Hacettepe Üniversitesi Sağlık Ekonomisi ve Farmakoekonomi alanında yüksek lisansına devam ediyor. Kariyerine Daiichi Sankyo’da başlayan Özge Ergin, onkoloji ve kardiyoloji alanında birçok projede görev alıyor ve pazar erişim ve ruhsatlandırma yöneticisi olarak görev yapıyor.

Direktörlüğünüzün organizasyon yapısını ve faaliyet alanlarını biraz anlatır mısınız?

Büyük bir değişimin içerisinde olan ilaç sektöründe,  hastaları odağımızda tutarak doğru fiyat ve uygun erişim süreçleri ile hastaların tedavilerine ulaşmalarında pazar erişim departmanı köprü görevi üstleniyor. Dünyada ve Türkiye’de bulunan sınırlı ilaç bütçesi içerisinde hastalar için sürdürülebilir, ulaşılabilir ve nitelikli sağlık hizmeti sunulmasını amaçlayan pazar erişim birimi, yenilikçi ilaç erişim stratejilerinin hayata geçirilmesinde kritik öneme sahiptir.

Aynı çatı altında bulunan Pazara Erişim, Ruhsatlandırma ve Kalite Departmanı olarak, ülkemizde ilaçlarımızın yaşam döngüsü boyunca aktif rol oynayarak, satış, pazarlama, medikal, finans ve hukuk gibi farklı departmanlar ile birlikte şirketin gelecek stratejisine yön veren çalışmalarımızı titizlikle sürdürüyoruz.

Uzun yıllardır kardiyoloji alanında sürdürdüğümüz çalışmalarımıza ek olarak, onkoloji alanında yenilikçi ilaç statüsünde olan ve hastalara anlamlı klinik faydalar sunan ilaçlarımızın ülkemizdeki hastalara erken erişimi amacıyla Avrupa Merkez Ofisimiz ile koordineli olarak hayata geçirdiğimiz projelerimiz bulunmaktadır.

Pazar erişimin geleceği hakkındaki görüşlerinizi de alabilir miyiz?

Yakın bir gelecekte geçirdiğimiz pandemi sürecinin sağlık ve ilaç sektöründe bir dönüm noktası olduğunu düşünüyorum. Yaşlanan nüfus, kronik hastalıklarda ivmelenme, pandemi süreçleri gibi hayatımıza birden etki eden süreçler nedeniyle sağlık ve ilaç harcamalarında ciddi artış gözlemliyoruz. Teknolojik gelişmeler ile birlikte yenilikçi ilaçların bulunması ve hastaların yaşamında ortaya koyduğu klinik faydalar sayesinde ise pazar erişim çalışmalarının öneminin arttığına her gün daha çok şahit oluyoruz.

Değer bazlı ödeme modellerinin, farmakoekonomi değerlendirmeleri için gerekli olan veri paylaşımının öneminin daha da artacağını düşünüyorum. İlaçlarımızın hastalar için ortaya koyduğu klinik faydanın yakından takip edilebilmesini sağlayacak teknolojik altyapıların daha çok hayatımıza entegre olduğu, farklı paydaşlar ile iş birliklerin hayata geçirildiği bir geleceğin bizleri beklediğini öngörüyoruz.

Pazar erişim alanında çalışmayı düşünecek genç arkadaşlarımıza önerileriniz neler olabilir?

15 yıldır bu alanda farklı pozisyon ve görevlerde çalışmış biri olarak, değişimleri seviyor ve adaptasyonunuz yüksekse, pazar erişim departmanının size çok uygun bir bölüm olduğunu kesinlikle söyleyebilirim. Güncellenen regülasyonlar ve bunlara bağlı olarak yeni çalışma modelleri yaratarak, değişimi nasıl yönetebileceğinizi bilmek pazar erişim için çok önemli.

Yüksek adaptasyon yeteneğimiz ile birlikte kimi zaman ortaya çıkabilecek olan risklerin en aza indirgenmesi, kimi zaman da fırsatları yakalayarak, ilacımızın ülkemizdeki hastalara eriştirilmesi için aktif rol oynayıp, iç süreçlerin titizlikle yürütülmesi pazar erişimi özetleyen bir hikâye aslında.

İkna gücünüzü en aktif şekilde kullanacağınız ama aynı zamanda da hep bir adım sonrasını düşünerek, analizlerinizi hayata geçirmek aranan önemli yetenekler arasında. Her gününüz bir öncekinden bambaşka geçsin, farklı iç/dış paydaşlar ile ikna süreçlerine dahil olarak, elinizdeki verinin en doğru ve gerçekçi şekilde aktarılmasını seviyorsanız ve en önemlisi ekip ruhuna inanıyor ve bunun bir parçası olmaktan zevk alıyorsanız, sizleri pazar erişim departmanına bekliyoruz.

İlginizi çekebilir

Atabay İlaç ve Kimya 85’inci Yılında Yerli İlaç Üretiminde Öncü Rolünü Sürdürüyor

İlaç üretimini vatani bir görev olarak üstlenen Atabay İlaç ve Kimya 85 yıldır, ihtiyaç duyan her haneye girebilecek ilaçlar geliştirerek Türkiye’yi ilaç açısından bağımsız kılmak hedefiyle çalışıyor. Atabay, yerli ilaç üretimini ileriye taşıma yolundaki faaliyetlerine büyük bir motivasyonla devam ediyor. Türkiye’nin en köklü ilaç üreticilerinden biri olan Atabay İlaç ve Kimya 85 yaşında. Atabay İlaç ve Kimya, 1939 yılından bu yana “geçmişten geleceğe sağlık” bilinci ile uçtan-uca yerli üretime odaklanıyor, halk sağlığı için çalışıyor. İlaç etkin maddeleri üretiminde yüzde 95’e ulaşan oranlarda yurt dışına bağımlı olan ülkemizde yüzde 100 yerli ilaç geliştirmeyi hedefleyen Atabay, yenilikçi projelerle sektörde fark yaratıyor. Atabay’ın Türkiye’nin en önemli ilaç etkin maddesi ve ilaç üreticilerinden biri olduğunu belirten Atabay İlaç ve Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Atabay Taşkent, “Eczacısı, hekimi, hemşiresi, ilaç üreticisi, kalite kontrol laborantı, kalite güvence uzmanı, Ar-Ge uzmanı, teknikerler, teknisyenler, hep beraber sağlıklı toplum konusunda sorumluluk alıyoruz. Atabay’da her nesil el birliğiyle halkımızın sağlığı için çalışıyor. Hedefimiz ülkemizde teknolojik know-how geliştirerek etkin madde üretim başarılarımızı birçok alana yaymak ve yerli ilaç üretimini ileriye taşıyarak, ilaçta dışa bağımlılığı azaltmak. Bu alandaki faaliyetlerimizi ve Ar-Ge çalışmalarımızı sürekli ileriye taşıyoruz. Bizden sonra gelecek nesillerin de şirketimizin değer ve hedeflerini daha da ileriye taşıyacağına inanıyoruz” dedi. Halk sağlığı için gerekli ilaçların sürekli bulunabilirliğini sağlıyor Atabay İlaç ve Kimya küçük molekül, bitkisel ve biyoteknolojik ilaç etkin maddeler (API) ve müstahzar ilaç konusunda Ar-Ge çalışmaları yürüten, ilaç ve aşı geliştirmek için hekimler, eczacılar, start-up’lar ve üniversitelerle iş birliği yapan, uçtan uca ilaç geliştirme değer zincirine liderlik ederek halk sağlığı için gerekli ilaçların sürekli olarak bulunabilirliğini sağlayan üçüncü nesil bir aile şirketi. İnsan sağlığını ve tabiatın korunmasını temel alan Atabay, halkın ihtiyacı olan ilaçları geliştiriyor ve ekonomik bir şekilde üretiyor. Bu işi vatani görev olarak gördüklerini dile getiren Zeynep Atabay Taşkent, “Parasetamol, Oseltamivir, Asetilsisteyn ham maddelerinin geriye dönük entegrasyonu ve zamanla geliştirilen iyi sentez yöntemi sayesinde bu ürünlerde Avrupa ve yakın coğrafyadaki tek üretici konumundayız. Bu ham maddeleri 67 ülkeye ulaştırıyoruz. Biyoteknolojik ilaç ve aşı geliştirmede Türkiye’de Ar-Ge yatırımı yapan ve insan kaynağı yetiştiren öncü firmalar arasındayız. İhtiyaç duyan her haneye girebilecek ilaçlar geliştirerek, Türkiye’yi ilaç açısından bağımsız kılmak hedefiyle çalışıyoruz” diye konuştu. “Kârımızı üretim tesisi, ürün geliştirme ve Ar-Ge için ayırıyoruz” Zeynep Atabay Taşkent sözlerine şöyle devam etti: “İlaç geliştirme sürecine uçtan uca yatırım yapıyoruz. Kârımızı üretim tesisi, ürün geliştirme ve Ar-Ge için ayırıyoruz. Yerli ilaç etkin maddesi üretim kapasitemizi arttırmak üzere Teknoloji Odaklı Sanayi Hamle Programı’nda proje yürütüyoruz. 2019 senesinde Acıbadem Ar-Ge Tesisimiz için ve 2022’de ise Gebze Ar-Ge Tesisi için T.C. Teknoloji ve Sanayi Bakanlığı’ndan akreditasyon aldık. İkinci Ar-Ge merkezimizde küçük molekül, biyoteknoloji, aşı ve Geleneksel Bitkisel Tıbbı Ürün (GBTÜ) üzerine yeni ilaç etkin maddeleri (API) geliştiriyoruz. Pandemi döneminde Covid-19’a karşı mücadelede geliştirdiğimiz ilaç, aşı ve Ar-Ge yatırımlarıyla 2020 senesinde ‘Turkish Time Ar-Ge 250’ sıralamasında 75’inci sırada yer alarak zor dönemlerde de halkın ihtiyacı olan ilaçları karşılamak üzere çıktığımız yolda, kararlılığımızı bir kere daha göstermiş olduk.” İSO’nun en büyük ilaç firmaları arasında 6’ncı sırada İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO), “Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Araştırması”nda en büyük ilaç firmaları arasında 6’ncı sırada yer alan Atabay, tüm tesislerinde Sağlık Bakanlığı tarafından GMP (İyi Üretim Uygulamaları) onayına sahip. 150’nin üzerinde beşeri, tarım ve veteriner ilaç etkin maddesine imza atan Atabay, tesislerindeki özel antibiyotik, şurup, steril üretim, toz dolum, tablet ve kapsül hatlarıyla yaklaşık 300 milyon kutu kapasitesine ulaşarak, ülkemizde iç piyasaya en fazla üretim yapan tesisler arasında yer alıyor. Atabay Biyoteknoloji, ülkemizde aşı üretim iznine sahip T.C. Sağlık Bakanlığı’ndan GMP onayı almış 5 tesisten ve mikrobiyal biyobenzer üretim iznine sahip 3 tesisten biri. TÜBİTAK destekli İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi (IBG) tarafından Covid-19 pandemisi için geliştirilen ve bir platform aşı teknolojisi olma açısından çok kritik olan ‘Rekombinant Protein RBD Subunit Aşısı’, GMP onaylı Atabay Biyoteknoloji Tesisi’nde klinik çalışmalar için üretiliyor. Türkiye’nin 10 üniversitesi ile kamu-üniversite-sanayi iş birliği projeleri geliştiren Atabay, TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi ile stratejik Ar-Ge projeleri yürütüyor. Ayrıca üniversite Sanayi İş birliği Merkezi Platformu- ÜSİMP’e üyeliği sayesinde ülkemizdeki birçok Üniversite Teknoloji Transfer Ofisi ve Teknoparkı ile iş birliklerini güçlendiriyor. Yenilikçi ürün ve ihracat çalışmalarına hız kazandırdı Atabay İlaç ve Kimya, müstahzar ürün gamında Beta laktam antibiyotik, steril infüzyon, steril kullanıma hazır şırınga, tablet, toz dolum ve şurup tesislerinde hem yurt içine hem de yurt dışına üretim yapıyor. 2020 senesinde yapılan modernizasyon atılımı ile üretim tesisleri için EU GMP, Kanada GMP onaylarını alarak ihracat kapasitesini artıran Atabay, aynı zamanda T.C. Sanayi Teknoloji Bakanlığı Hamle Programı ile ilaç etkin madde (API) üretim tesisi modernleşmesi ve yenilikçi ürünlerin geliştirilmesi çalışmasını da hızlandırdı. Atabay, stratejik olarak gördüğü bu alanda; dünyada gelişebilecek doğal afet, ekonomik kriz ve politik durumlardan bağımsız bir şekilde ülkemizde ve yurt dışında ilaç ihtiyacını karşılayabilmeyi hedefliyor.