Türk İlaç Sektörünün Yükselen Yıldızı Humanis, Hızla Büyümeye Devam Ediyor

Bugün 3 kıtada 25’ten fazla ülkeye ürünlerini ulaştıran, 2023 yılında Türkiye’den Çin’e ilaç ihracatı yapan ilk Türk ilaç firması olarak Türkiye’nin en hızlı büyüyen ilaç şirketleri arasında yer alan Humanis’in Teknik Operasyonlar Genel Müdürü Fatih Elay ile yerli ilaç üretiminin öneminden Humanis’in Ar-Ge yatırımları ve geliştirdiği yeni ürünlere, üretim süreçlerinden ihracat hedeflerine kadar geniş yelpazade bir söyleşi gerçekleştirdik.

Fatih Elay

Humanis Teknik Operasyonlar Genel Müdürü

Sizi biraz tanıyabilir miyiz?

Kimya eğitimi aldıktan sonra ilaç sektörüne giriş yaptım ve bu alanda da 20 yılı aşkın bir deneyimim var. Şimdiye kadar sektörümüzün üretim alanının farklı aşamalarında görevlerde bulundum. 2011 yılında üretim tesisinin kurulumundan ve yönetiminden sorumlu olarak Humanis’e (o dönem Pharmactive adıyla faaliyet gösteren) katıldım. Şu anda teknik operasyonlar genel müdürlüğü görevini yürütmekteyim.

Humanis’in üretim tesisini bize biraz anlatır mısınız?

Üretim tesisimiz, Tekirdağ Çerkezköy’de 108.000 m2’lik bir alana kurulu olup, yılda 330 milyon kutuluk üretim kapasitesine sahiptir. Yakın zamanda üretim tesisimizde yapacağımız ilave yatırımlar ile bu kapasiteyi 450 milyon kutunun üzerine çıkarmayı planlıyoruz.

Katı, yarı katı ve sıvı formlar olarak adlandırılan ve betalaktam içermeyen ilaç türlerini üretebilen, üst düzey teknoloji imkânlarına sahip bu tesisimizde birçok farklı tedavi alanlarına hizmet eden ilaçlar üretmekteyiz. İlerleyen dönemlerde onkoloji, hormon, steril ürün grupları gibi başka tedavi alanlarına yönelik üretim yapmayı hedefliyoruz.

Ürün portföyünüzü anlatır mısınız? Hangi tedavi alanlarına yoğunlaşmış durumdasınız, şu an ruhsatlı kaç ürününüz bulunuyor? Yakın gelecekte pazara sunmayı planladığınız ürünleriniz var mı?

Birçok önemli alanda etkin ve öncü çözümler sunan bir ürün portföyümüz var. Bu alanları pediatri, kardiyoloji, göğüs hastalıkları, kulak-boğaz-burun, dahiliye, enfeksiyon, gastroenteroloji, dermatoloji, fizik tedavi ve rehabilitasyon, ortopedi ve acil tıp olarak sıralayabilirim. Bu yıl nadir hastalıklar alanında da ilk adımımızı attık ve serebrotendinoz ksantomatozis hastalığının tedavisi için ürettiğimiz ilacımızı kullanıma sunduk. Bu, bizim için önemli bir adım. İnsan odaklı bir firma olarak zorlu bir alan olan nadir hastalıklar için çözüm üretmek bizim için çok kıymetli. Bu ürünümüzle Altın Havan Ödülleri’nde ‘Ürün Ödülü’ne lâyık görüldüğümüz için de çok mutluyuz. Bu alanda çalışmalarımızı büyütmeye devam edeceğiz tabii ki. 2030 yılına kadar da nadir hastalıklar, merkezi sinir sistemi hastalıkları, diyabet, kardiyoloji ve onkoloji gibi alanlarda yerimizi alacağız. Bugün 200’den fazla ruhsatlı ürünü olan bir firma olarak sağlığa bir bütün olarak baktığımızı da eklemek isterim. Bu nedenle 2023 yılında tüketici sağlığı pazarına da saç sağlığı ve mide sağlığı alanındaki ürünlerimiz ile giriş yaptık. Çok yakın zamanda ise vitaminler ve anne-bebek sağlığı alanlarında da yeni markalarımızı tüketici ile buluşmaya devam edeceğiz.

Üretim desteği sunduğunuz global firmalar var mı?

Evet, tabii ki. Üretim hizmeti alma ihtiyacı duyan ve birçoğu global olan firmalar yüksek kalite standartlarına ve yenilikçi teknolojiye sahip tesisimizi tercih ediyor ve bizlere ulaşıyor. Bu çerçevede ülkemizde atılan yerelleşme adımlarına da Humanis olarak çok katkı sağladık. Bundan dolayı da ayrıca gurur duyuyoruz.

Humanis olarak 2015 yılından beri Avrupa Birliği ülkelerinde geçerli olan EU GMP (İyi Üretim Uygulamaları) sertifikasına sahibiz. Yakın zamanda da Rusya ve Kanada’dan GMP sertifikası almaya hak kazanmış bir firma olarak birçok bölgeye ve farklı pazarlara yönelik üretim yapabilen bir konumda olduğumuzu kanıtlamış olduk. Dolayısıyla birçok global firmanın üretim ortaklığı noktasında tercih ettiği bir firmayız.

Üretim sürecinde doğayı korumak adına ne gibi önlemler alıyorsunuz?

Biz ‘insan’ odaklı sağlık felsefesini benimseyen bir ilaç firmasıyız. Hatta 2023 yılı itibarıyla bu özelliğimizi marka adımızda da taşımak için adımızı, içinde insan sevgisini barındıran Humanis olarak değiştirdik. Marka dönüşümü kapsamında Humanis adı altında yolculuğumuza devam diyoruz. İnsan odaklılığımız ve etkin sağlık çözümleri üretme tutkumuz çevre hassasiyetimizle birlikte büyüyor tabii ki. Bu nedenle Türkiye ilaç sektörünün hızla büyüyen bir ilaç firması olarak enerji kullanımı, atık yönetimi gibi konularda her zaman özenli olduk. Fabrika alanımızın genişliği güneş panelleri kullanmak açısından oldukça avantaj sağlıyor. Yeşil enerji kullanımımızı planlamak için GES (Güneş Enerji Sistemi) projesi başlattık. 2022 yılında GES projesini gerçekleştiren ilk yerli ilaç firması olarak sektörümüze bu alanda öncülük ettik. Bu proje kapsamında, güneş paneli sayımızı 2024 yılında tam 16.000 adede çıkarmış olacağız. Bu sayede de yeşil enerji kullanım kapasitemiz yüzde 100’e çıkacak ve yılda 3.000 konutun 1 yıllık elektrik tüketimine denk gelen 3.800 ton karbon salınımını engellemiş olacağız. Atık geri dönüşüm projelerimiz ile de 1 yıllık sürede 360 ton kâğıt tasarrufu sağlayarak, yaklaşık 6.000 yetişkin ağacın kesilmesini engelledik.

Yenilenebilir enerji kaynaklarının yanında yenilenebilir ısı kaynakları için de projeler geliştiriyoruz; bu kapsamda ısı pompası projemizi yakın zamanda devreye alacağız. Proje tamamlandıktan sonra, yılda 500 konutun 1 yıllık ısınma tüketimine denk gelen 600 ton karbon salımı engellenmiş olacağız.

Kurulduğumuzdan beri dijitalleşme konusunda da ciddi projeler gerçekleştiriyoruz. Bu konudaki gelişmeleri takip ederek yeni projeler geliştiriyor ve kâğıt kullanımını azaltmak konusunda önlemler almaya devam ediyoruz.

Yerli ilaç üretiminin bir ülke için önemi ve Türkiye ekonomisi için Humanis’in katkısını değerlendirecek olursanız neler söylersiniz?

İlaç sektörünün pazar payını düşündüğümüzde yerli ilaç üretimi bir ülkenin kalkınmasında çok önemli bir görev üstleniyor. Bu konuda ülkemizde önemli adımlar atıldı. Türkiye, artık global ölçekte ve yüksek kalitede üretim yapabilecek bir ilaç endüstrisine sahip. 2022 yılı verilerine göre ülkemizde faaliyet gösteren 855 kuruluş ve 103 ilaç ve hammadde üretim tesisi bulunuyor. Yine geçtiğimiz yılın verilerine göre 1,5 trilyon dolara ulaşan dünya ilaç pazarında, ülke olarak 21. sırada yer aldık. Dünyanın en büyük pazarlarından birinde güçlü teknolojik altyapımız ve istihdam kaynağımız sayesinde gelecekte daha güçlü bir noktaya geleceğimize inanıyorum. Yerli ilaç üretimine verilen önem sayesinde Türkiye ekonomisinin güçlenmesi için biz de Humanis olarak katkı sağlamaya devam edeceğiz. Yeni yatırımlarımız, global pazarda her geçen yıl artan payımız ve geleceğe yön veren çalışmalarımızla ülkemize hizmet vermekten mutluluk duyuyoruz.

İlaçta dışa bağımlılığın azalması da ülkeler için stratejik önem arz etmektedir. İlaç endüstrisinde belli bir güce ulaşmış ülkeler bu stratejinin sürdürülmesinde önemli rol oynamakta, şirketlerin Ar-Ge faaliyetleri ve kabiliyetleri her geçen gün daha çok önem arz etmektedir. Biz de Humanis olarak bu konuda ülkemize önemli bir katkı sağladığımıza inanıyoruz. Ayrıca üretim tesisimizin sahip olduğu olanaklar sayesinde üretim hizmetlerinde de oldukça önemli bir konumdayız. Gelişmiş teknolojik donanım ile yüksek kalite standartlarında üretim yapabildiğimiz için global firmalara üretim partnerliği yapıyor ve ithal birçok ilacı artık biz üretebiliyoruz.

Humanis şu anda hangi ülkelere ürün ihracatı yapıyor?

Bugün 3 kıtada ihracat yapan bir firmayız. Almanya, İsviçre, Fransa, İngiltere, İspanya, İtalya gibi Avrupa’nın en güçlü ülkelerine ihracat yapıyoruz. Ayrıca Azerbaycan, Gürcistan, Etiyopya, Afganistan, Irak başta olmak üzere dünya çapında 25’ten fazla ülkeye ürünlerimizi ulaştırıyoruz. 2023 yılında ülkemiz adına da önemli bir adım atarak Türkiye’den Çin’e ilaç ihracatı yapan ilk firma olduk.

Önümüzdeki yıllar için öncelikli olarak hangi pazarları hedefliyorsunuz?

Cesur ve öncü adımlar atmak pazarlama stratejilerimizin önemli iki özelliği. Bu nedenle hedeflerimiz de büyük elbette. 2030 yılına kadar ABD pazarına giriş yapmayı planlıyoruz. Ayrıca yine bu yıl Almanya’da şirket açarak Avrupa’daki konumumuzu güçlendirmeye başladık. Körfez ülkelerinde büyümek konusunda da yatırım planlarımız olduğunu belirtmeliyim.

Humanis’in Ar-Ge’ye verdiği önem ve bu alandaki çalışmalarından söz eder misiniz, yılda Ar-Ge’ye ne kadar pay ayırıyorsunuz? Ar-Ge merkeziniz ve Ar-Ge ekibiniz hakkında biraz bilgi verir misiniz?

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından teşvik edilen, ülkemizin en büyük 5 ilaç Ar-Ge merkezinden birine sahibiz. Ar-Ge ekibimizdeki alanında uzman yaklaşık 100 bilim insanı ile birlikte, şimdiye kadar 100’den fazla molekülde eşdeğer ürün geliştirdik ve 20’den fazla ürün için de patent başvuruları yaptık. QbD, EMA ve ICH regülasyonlarına uyumlu olan Ar-Ge merkezimize yıllık ciromuzun yaklaşık %10’unu aktarıyor ve insanlığa hizmet edecek etkin ve güvenilir çözümler üretmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Nadir hastalıklar ve PAH tedavisine yönelik ürün geliştirme çalışmalarımız sürerken, uyuz hastalığı tedavisinde kullanılan ‘ivermektin’ etken maddeli ilacı yerli üretip, ülkemiz pazarına sunan ilk ve tek ilaç firmasıyız. Ülkemizde son zamanlarda artış görülen uyuz vakalarına yönelik ivermektin tedavisini sunarak önemli bir ihtiyacı karşılamış olduk.

Cumhuriyetimizin 100. yılına özel bir kısa film yayımladınız. Bu filmi kısaca anlatır mısınız?

Bize emanet edilmiş en kıymetli değerlerden biri olan Cumhuriyetimizin 100. yaşını kutlamak gibi tarihi anlamda özel güne şahit olduk. Bilimin ışığında üreten, teknolojinin çok katmanlı gelişimiyle birlikte büyüyen, kapsamlı bir eğitimle de birikimini geleceğe taşıyan bir sektörde hizmet veriyoruz. Cumhuriyetimizin bu saydığım alanların gelişmesine olan katkısı ve değeri paha biçilemez. Bugün global oyuncularla yarışabilecek kalitede üretim yapabilmemizin sebebi de Cumhuriyetin bize kazandırdıkları. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün bize emanet ettiği Cumhuriyetimize verdiğimiz bu önemi de özel bir kısa filmle vurgulamak istedik. Rotamız Cumhuriyet adını taşıyan filmimizin, bu yılın özel kutlamalarına anlamlı bir iz bırakacağını umuyoruz.

Sanatı destekleyen bir firmasınız. Bu konuya neden önem veriyorsunuz? En son hangi projeleri gerçekleştirdiniz?

Kültür sanat projelerinde etkin rol oynamak bizim için çok değerli. Sanatın iyileştirici gücüne inanan bir ilaç firması olarak çok değerli Türk ressamımız Şevket Dağ’ın birçok eserini ilk kez bir araya getiren bir sergiye imza attık. Organizasyonunu üstlendiğimiz ‘Zaman ve Mekânın Büyüsünde Bir Ressam: Şevket Dağ’ sergisi Ankara ve İstanbul’un önemli sanat merkezlerinde binlerce kişiye ulaştı. Bunun gibi projeler geliştirmeye ve sanatın etkili gücünü insanlarla buluşturmaya devam edeceğiz.

Humanis, insan kaynakları alanında da önemli ödüller aldı. Bunları kısaca aktarır mısınız?

Üretim motivasyonumuzdaki insan odaklı yaklaşım, çalışma modellerimizde de kendini gösteriyor. Etkili sağlık çözümleri üretme tutkumuzu paylaştığımız büyük bir ekibimiz var. Fabrikada, merkez ofiste ve sahada 1.200’den fazla kişiden oluşan kadromuzun her biriminde, insan odaklı anlayışımızı muhafaza ederek çalışıyoruz. Bu yaklaşımımız nedeniyle iki yıl üst üste Great Place to Work tarafından ‘Harika İş Yeri Sertifikası’ ve Kariyer.net tarafından da ‘İnsana Saygı Ödülü’ne lâyık görüldük.

Son olarak, Humanis’in gelecek hedeflerinde neler var?

Humanis olarak iyi ve sağlıklı yaşamı destekleme misyonumuzu gerçekleştirmek adına, şirket ve ürün portföyü satın alımları konusunda yurt içi ve yurt dışı arayışlarımız sürüyor. Bütün faaliyet alanlarımızda sektörümüzün gelişimine katkıda bulunmak için büyük bir özveri ve tutkuyla çalışırken, bugün geldiğimiz noktada Türkiye’nin en hızlı büyüyen ilaç şirketlerinden biriyiz. Hedeflerimiz doğrultusunda ekibimizi, ürün portföyümüzü ve etki alanımızı genişleterek, daha iyiye doğru gelişmeye ve büyümeye devam edeceğiz.

İlginizi çekebilir

Nadir Bir Kan Hastalığı: Hemofili

Nadir hastalıklar toplumda 2 binde birden daha az sıklıkla görülen hastalıkları ifade ediyor. Bunlardan biri olan hemofili, doğuştan itibaren genetik bir bozukluk nedeniyle kanın pıhtılaşmasını sağlayan maddelerden birinin eksik, bozuk veya hiç olmamasından kaynaklanıyor. İstanbul Üniversitesi Rektörü ve Türkiye Hemofili Derneği Başkanı Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar nadir hastalıklardan biri olan hemofiliye ilişkin önemli bilgiler paylaştı.