MSD, ESG Uygulamalarıyla Paydaşları ve Toplum için Değer Yaratıyor

MSD Türkiye Hasta Erişim ve Kurumsal İlişkiler Direktörü Uğur Akpamuk, MSD’nin sürdürülebilirlik stratejisini, etki alanlarını ve kurum içi girişimlerinin hayata geçirdiği uygulamaları anlattı.

MSD’nin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasına yönelik küresel ESG stratejisinden bahseder misiniz?

MSD, 130 yılı aşkın süredir en zorlu hastalıklarla mücadelede, hayatları kurtarma ve iyileştirme misyonuyla çalışıyor, çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişim uygulamalarına (ESG) önem vermenin toplum ve paydaşlar için değer yarattığına inanıyor. ESG’yi yalnızca bir metrik olarak değil, günlük işin ve sürdürülebilir bir iş oluşturmanın önemli bir parçası olarak görüyoruz. Vizyonumuz doğrultusunda hayat değiştiren ürünler sunmak için üretimde verim kazandıran yatırımlar yapıyor, karşılanmamış tıbbi ihtiyaçlara yönelik çözümlere erişimi genişletiyor, dijital teknolojiler ile üretkenliği artırıyor ve çalışanların gelişimine yatırım yapıyoruz. Bu sayede ‘Stratejik Etki Çerçevemiz’ kapsamında Sağlığa Erişim, Çalışanlarımız, Çevresel Sürdürülebilirlik ve Etik & Değerler’den oluşan dört alana dokunuyoruz.

MSD, sürdürülebilirlik stratejisi doğrultusunda sağlığa erişim alanında ne gibi çalışmalar yapıyor?

MSD olarak her yıl hazırladığımız Global Etki raporumuzda belirtildiği üzere Sürdürülebilirlik stratejimizle dört alana etki ediyor, bu alanlarda kapsamlı çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Bir ilaç şirketi olarak, Sağlığa Erişim odaklandığımız etki alanlarımızın başında geliyor.

Sağlığa Erişim alanındaki yatırımlarımız ile küresel bulaşıcı hastalıkların önlenmesindeki rolümüzü güçlendirmeyi hedeflerken, pek çok tedavi alanında karşılanmamış ihtiyaçlara çözüm bulmak ve küresel halk sağlığını korumak için çalışıyoruz. Türk toplumunun yenilikçi tedavilere ve aşılara erken erişim sağlaması hedefimiz doğrultusunda MSD Türkiye Klinik Araştırmalar Departmanı’nda çalışan deneyimli ve yetkin 180’i aşkın çalışma arkadaşımızla birlikte ‘Yaşam İçin Keşfediyoruz’. Klinik araştırmalar alanında MSD Türkiye olarak son 5 yılda her sene ortalama yüzde 15’in üzerinde artışla Türkiye’deki araştırma ve geliştirme yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Bu süreçte klinik çalışma sayısı yüzde 16, çalışmalara dahil edilen ve yenilikçi tedavilere erken erişim imkanına sahip olan gönüllü sayısı ise yüzde 21 oranında yıllık artış sağladı. Hâlihazırda 80’den fazla hastanede 125’ten fazla aktif klinik çalışma yürütülürken, 3 binden fazla gönüllü yenilikçi tedavilere erken erişim imkânına sahip oluyor.

MSD’nin herkes için sağlık eşitliği yaratmaya odaklanan ‘Sağlıkta Eşitlik Katalizör Fonu (Health Equity Catalyst Fund)’ adında küresel bir girişimi bulunuyor. MSD Türkiye olarak, çeşitli dernek ve sivil toplum kuruluşları tarafından yürütülen, hastaların tedavilerine erişimlerini kolaylaştıran projeleri destekliyoruz. Bunun yanı sıra, dünyada anne sağlığını iyileştiren projelerin desteklemesine olanak tanıyan ‘Anneler için MSD (MSD for Mothers)’ adı verilen global bir kurumsal bağış programı yönetiyoruz. Bu kapsamda hiçbir kadının dünyaya çocuk getirirken ölmek zorunda olmadığı bir dünya yaratmaya yardımcı olmak için küresel çapta 650 milyon dolarlık taahhüdümüz bulunuyor. MSD Türkiye olarak, 6 Şubat depreminin ardından başlattığımız farkındalık projesiyle deprem bölgesindeki kadın ve kız çocuklarının yararına hayata geçirilecek bir STK projesi için bu global fonu ülkemize getirmeye hak kazandık.

MSD’nin sürdürülebilirlik stratejisi doğrultusunda odağındaki diğer çalışmaları neler?

Çalışanlarımızın en değerli varlıklarımız olduğu farkındalığıyla, onların yeteneklerini dengelemek ve uçtan uca gelişmek için çeşitlilik, eşitlik ve dahil etme ilkelerimize ek olarak çevik çalışma kültürüne de çok önem veriyoruz. Üst düzey yönetim rollerindeki kadın temsiliyeti küresel olarak her yıl artarak devam ediyor. Liderlik Takımı’nın yüzde 75’i kadın yöneticilerden oluşan MSD Türkiye olarak, kadın istihdamı ve eşitliği doğrultusunda iş dünyasında kadınların gelişimine ve dahiliyetine katkı sağlamanın önemini biliyoruz. Women’s Network platformumuzun bir parçası olan ‘Empowered’ projesiyle kadın öğrencilerin iş hayatına geçişini kolaylaştıran mentorluk desteği veriyoruz. Katılımcı Liderlik girişimimizde projeler ve eğitimlerle yöneticilerimizin kişisel yetkinliklerini genişletmelerine olanak sağlıyor, mentorluk programlarıyla kuşaklararası iş birliğini artırıyoruz. MSD Future Leaders programı ile kariyer hayatına yeni adım atan yeteneklerimizi farklı deneyimlerle güçlendirerek geleceğe yönelik gelişimlerini destekliyoruz.

Sürdürülebilirlik kapsamında insan sağlığının temeli için sağlıklı bir gezegenin şart olduğuna inanıyoruz. MSD Türkiye’de Sürdürülebilirlik Çevik Takımı hem sürdürülebilirlik kavramının benimsenmesi hem de çevresel sürdürülebilirlik adına anlamlı adımlar atılması amacıyla oluşturulmuştur. Bu takımımız aracılığıyla şirket içi eğitimler düzenleyerek, sürdürülebilirlik odağında bilgilendirici e-postalar paylaşıyoruz. Ofis içi plastik kullanımını azaltma, atık pil toplama kutularını yaygınlaştırma, çalışanları doğaya saygılı ürünlerle buluşturma gibi uygulamalarla çalışma ortamımızın sürdürülebilirliğine özenle yaklaşıyoruz. 6 ayda bir olmak üzere çalışanların farkındalık seviyesini ölçme amacıyla anket düzenleyerek çalışmalarımızın verimliliğini ölçümlüyoruz. Levent 199’daki ofisimiz çevre dostu uygulamalarımız ile ‘Sıfır Atık Sertifikası’nı almaya hak kazandı ve ABD Yeşil Bina Konseyi değerlendirmesi sonucunda ‘LEED Gold Sertifikası’na lâyık görüldü.  

Etik ve değerlerimizi yaptığımız her şeyin temeline koyarak, şirketimizin karar verme sürecini, uyum sağlama yeteneğini ve güvenilirliğini geliştiren hesap verebilir bir kültür yaratıyoruz. Çalışanların ve üçüncü tarafların endişelerini anonim olarak da (yasaların izin verdiği durumlarda) dile getirmelerine olanak tanıyan şirket içi raporlama kanallarının 7/24 erişilebilirliği buna örnek gösterilebilir. Aktif olay izleme, risk/zarar analizi ve veri ihlallerinin zamanında bildirilmesine yönelik yasal gerekliliklere tam uyum sağlamayı hedefliyoruz.

MSD Sosyal Akademi’nin çıkış noktası ve hedeflerinden bahseder misiniz?  

MSD Sosyal Akademi, MSD çalışanlarının içindeki sosyal sorumluluk arzusunun ve dayanışma ruhunun ortaya çıkarıldığı bir yapıdan oluşuyor. Sivil toplum kuruluşlarını daha yakından tanıyabilmek adına “Toplumumuz ve çevremiz için sorumluyuz. Fikirlerimiz ve eylemlerimizle gönüllüyüz” mottosuyla Kurumsal İletişim ekibimizin öncülüğünde MSD Sosyal Akademi’yi hayata geçirdik. MSD Türkiye’nin bütün çalışanlarının doğal bir üyesi olduğu akademide, Türkiye’deki çevresel ve toplumsal faydayı artırmayı hedefleyen STK’lar ile iş birliği içerisinde eğitim ve sohbetler gerçekleştirerek MSD’nin sosyal ve entelektüel sermayesini toplumsal ihtiyaçları karşılamak adına harekete geçirmeyi amaçlıyoruz.

İlginizi çekebilir

Ruhsatlandırma Birimi, Hastaların Yenilikçi İlaçlarla Buluşmasında Kritik Bir Rol Üstleniyor

AstraZeneca Türkiye Ruhsatlandırma ve Pazar Erişim Direktörü Görkem Saka ile Türkiye’de ilaçların ruhsatlandırma süreçleri, AstraZeneca Ruhsatlandırma Birimi’nin faaliyetleri ve yenilikçi ilaçların hastaların hizmetine sunulmasındaki rolüne ilişkin bir sohbet gerçekleştirdik.