Robotik Protez Cerrahisi

Robotik Protez Cerrahisi

Robot destekli cerrahi yaklaşımlar dünya genelinde ivme kazanarak daha yaygın şekilde benimseniyor ve her geçen gün rutin cerrahi uygulamalardan biri halini alıyor. Günümüzde, dünya genelinde bu sistem ile yapılan ameliyat sayısı 300 bini geçmiş durumda ve yaklaşık 29 ülkede 760’dan fazla robotik kol destekli ortopedik cerrahi sistemi aktif olarak kullanılıyor.

Günümüzde robotik cerrahi teknolojisi ile total diz protez, total kalça protezi ve unikondiler (yarım) diz protezi ameliyatları gerçekleştiriliyor. Sistem sürekli gelişimini sürdürdüğü için gelecekte ayak bileği, omuz ve omurga cerrahilerinde de kullanılabilecek. Amerikan Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Aykın Şimşek, Op. Dr. Okan Soyhan ve Op. Dr. Ufuk Arzu, robot destekli cerrahi yaklaşımların konvansiyonel sisteme göre
üstünlüklerini, hasta ve hekim için sunduğu avantajları anlattı.

Robotik protez cerrahisi nedir?

İleri yaş veya çeşitli hastalıklar nedeniyle diz veya kalça gibi yük taşıyan eklemlerde gelişen kıkırdak aşınması, eklem aralığında daralma sonucu eklemlerde ağrı ve hareket kısıtlılığı gelişebilir. Eklemlerde oluşan bu rahatsızlığa kireçlenme ya da artroz adı verilir. Aşınan kıkırdaklar nedeniyle oluşan ağrı ve hareket kısıtlığını ortadan kaldırabilmek, ağrısız ve işlevsel eklemleri yeniden elde edebilmek amacıyla yapılan cerrahi girişime ise artroplasti(protez cerrahisi) denir.

Robotik cerrahi teknolojisi öncesi dönemde çekilen görüntüleme yöntemleri üzerinden ve ameliyat içinde cerrahın bilgi ve deneyimi yardımıyla aşınmış kıkırdak ve kemik yüzeyleri kesilir, yerlerine protezin komponentleri olan implantlar yerleştirilirdi.

Robotik cerrahi ile günümüzde protez uygulanacak diz veya kalça eklemlerinin ameliyat öncesi çekilen röntgen ve bilgisayarlı tomografiler dijital ortama aktarılarak özel programlarla, milimetrik hesaplamaları yapılarak 3 boyutlu görseli çıkartılır ve ameliyatta kullanılacak robota kaydedilir. Ameliyatı gerçekleştirecek hekim, robotun verdiği verileri işleyerek hastaya en uygun yapıdaki protezi ameliyat öncesinde planlar ve işlevini kaybetmiş, hastalıklı kemik ve kıkırdak yüzeylerini robotik kol yardımı ile mutlak doğrulukta çıkartarak olması gereken en uygun yapıdaki protez ile değiştirir.

Robot destekli cerrahi yaklaşımlar dünya genelinde ivme kazanarak daha yaygın şekilde benimseniyor ve her geçen gün rutin cerrahi uygulamalardan biri halini alıyor. Teknolojik yenilikler yeni cerrahi tekniklerin gelişimine neden olarak cerrahların da sürekli olarak bu teknolojiler karşısında kendilerini geliştirme ihtiyacını ortaya çıkarıyor. Robotik kol destekli cerrahi sistemlerinin de inovatif gelişmelerle birlikte ortopedik cerrahide kullanımı dünya genelinde artıyor. Konvansiyonel tekniklere oranla daha güvenli ve efektif bir cerrahi sürece olanak sağlayan bu sistemler günümüz dünyasında cerrahların da gelişimine önemli katkı sağlıyor.

Günümüzde, dünya genelinde bu sistem ile yapılan ameliyat sayısı 300.000’i geçmiş durumda ve yaklaşık 29 ülkede 760’dan fazla robotik kol destekli ortopedik cerrahi sistemi aktif olarak kullanılıyor. 14 yıllık cerrahi tecrübe ile 130’dan fazla klinik yayına ve 1.000’den fazla patente sahip bu sistem arasına her çeyrekte yaklaşık 50 sistem daha katılım gösteriyor. Günümüzde robotik cerrahi teknolojisi ile total diz protez, total kalça protezi ve unikondiler (yarım) diz protezi ameliyatları gerçekleştirilmektedir. Sistem sürekli gelişimini sürdürdüğü için gelecekte ayak bileği, omuz ve omurga cerrahilerinde de kullanılabilecek.

Robotik protez cerrahisi kimlere uygulanır?

Kalça ve diz eklemlerinde kireçlenme sonucu gelişen; günlük hayat kalitesini bozacak seviyede ağrı, Eklemlerde hareket kısıtlığı, sertlik, dizin tam olarak açılıp kapanamaması, yürümede kısalık sebepli aksama, deformite (şekil bozukluğu) varlığı (romatizmal hastalıklar gibi), yürüme bozukluğu, sağlıklı ve ağrısız yürüme mesafesinin kısalması, denge kaybı, cerrahi dışı ilaç tedavisi, yaşam tarzı değişikliği, eklem içi enjeksiyon, fizik tedavi vb. uygulamalardan sonuç elde edilemeyen diz ve kalça eklemi rahatsızlıkları yaşayan hastalara önerilmektedir.

Robotik kol destekli ortopedik cerrahi sisteminin üstünlükleri nelerdir?

Robotik kol sistemi, bilgisayarlı kontrol ve yönlendirme modülü, kamera ve ekran standından oluşan üç ana birimi ayrılıyor. Bu inovatif teknoloji sayesinde hekim vaka öncesi hastaya özel bir planlama yaparak doğru ve hassas bir cerrahi uygulamasının yanında her vaka sonrası aynı sonucu alabilme olanağına sahip oluyor.

Konvansiyonel artroplasti yöntemlerine göre robotik kol destekli ortopedik cerrahi sisteminin
üstünlükleri şu şekilde sıralayabiliriz:
Gelişmiş planlama: Hastanın kendi CT taramasından oluşturulan 3 boyutlu model üzerinde hastaya özel gelişmiş bir pre-op planlamasının yapılabilmesini sağlıyor. Bu sayede plan dahilinde hastada en doğru implant konumlandırmasına yardımcı oluyor.
Dinamik eklem dengeleme: İmplant yerleşimini optimize edebilmek için, hekim kontrollü intraoperatif ayarlamaların canlı olarak yapılabilmesine olanak tanıyor.
Robotik kol destekli kemik hazırlığı: Dokunsal geri besleme (Haptic Feedback) teknolojisi sayesinde klasik kesi bloklarına ihtiyaç duymadan kemik testeresinin hastanın kendi CT taramasından oluşturulan 3 boyutlu modeli üzerinde planlanan alan içerisinde çok kesin ve hassas bir şekilde kesi yapmasını sağlıyor.

Robotik protez cerrahisinin avantajları nelerdir?

• Uygulanacak olan protez, her hastanın kendi kemik anatomisine en uygun açı, dizilim ve boyutlarda yerleştirildiği için protezin sağ kalım süresi daha uzun olması beklenmektedir.

• Protez hastanın kendi anatomisine en uygun şekilde yerleştirildiği için ameliyat edilen eklemin hareket kısıtlanması en aza indirgenir.
• Ameliyat esnasında anlık verilerle özellikle diz protezi ameliyatı için çok önemli olan eklem dengesi mükemmel olarak sağlanır.
• Ameliyat esnasında robota işlenmiş olan verilerde yer alan bölgenin dışına çıkılamayacağı için hata ve komplikasyon oranları (damar ve sinir yaralanmaları) yok denecek kadar azdır.
• Kemik dışındaki çevre yumuşak dokuları cerrahiden en az seviyede etkilenir ve minimum düzeyde zarar verilir.
• Ameliyatı sonrası dönemde hastanın iyileşme süresi ve günlük hayata dönüşü daha kısa sürmektedir.
• Ameliyat sonrası daha kısa hastanede kalma süresi ve daha hızlı rehabilitasyon
• Özellikle kalça protezi ameliyatlarında ameliyattan önce robotik verilerle yapılan planlama sayesinde ameliyat sonrası karşılaşılan bacak uzunluk farkı ve çıkık gibi istenmeyen durumlar minimum seviyeye indirgenir.

Robotik protez cerrahisi sonrası iyileşme ne kadar sürer?

Robotik protez cerrahisinde ameliyat daha küçük kesilerden yani çevre yumuşak dokuya minimal zarar verilerek yapılır. Ameliyat sonrası dönemde hastaların ağrıları daha az olur ve daha kolay hareketlenme sağlanabilir. Ameliyat sonrası hastaların ağrı kesici ilaç kullanımı azalır. Bu sayede böbrek ve karaciğer fonksiyonları da korunmuş olur. Daha hızlı mobilizasyon, daha iyi ağrı yönetimi sayesinde hastanede yatış süreleri kısalır ve enfeksiyon gibi istenmeyen durumların oluşma riski de böylece azalmış olur. Geleneksel yönteme kıyasla robotik protez cerrahisi yapılan hastalar daha kısa sürede aktif yaşantılarına dönebilir.

Bu yöntemin hekimler ve hastaneler için avantajı nedir?

Hekimler için barındırdığı gelişmiş dokunsal geri besleme teknolojisi sayesinde yanlış ve fazladan kesileri engellediği gibi, hekimin kendisine de daha hassas bir kontrol ve güven sağlıyor. Öngörülebilir vaka öncesi planlama sayesinde ise konvansiyonel yönteme göre hastada yumuşak dokuların daha fazla korunmasına yardımcı oluyor. Hastaneler için ise ortopedi alanında vermiş olduğu hizmeti farklılaştırarak sağlık turizmine katkı sağlıyor ve bir çekim merkezi olmasına katkıda bulunuyor. Daha kısa yatış süreleri sayesinde yatak kullanımı verimliliğine de olumlu etki ediyor.

 Amerikan Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü

Prof. Dr. Aykın Şimşek

 

 

 

 

 

 

Op. Dr. Okan Soyhan

 

 

 

 

 

Op. Dr. Ufuk Arzu

İlginizi çekebilir

Mor Gün’de İzmir Saat Kulesi Farkındalığın Işığını Yaktı

nya genelinde en sık görülen nörolojik hastalıklardan biri olan epilepsi hastalığına dikkat çekmek amacıyla 26 Mart Mor Gün - Epilepsi Farkındalık Günü’nde İzmir Saat Kulesi, epilepsi farkındalığının rengi mor ile aydınlatıldı.